SÖĞÜT`TEN ALINACAK ÖĞÜT (Deneme)

Geçen yıl iki ay Amerika da kalmıştım. Oradan baktığımda Türkiye hiç görünmüyordu. Niye görünsündiki? Bir kere ABD çok uzaktı. İkincisi, görünecek kadar büyük değildi. Küçük şeyler uzaktan bakınca nokta gibi görünür ama ben size Türkiyeden bakınca ABD görünüyor mu desem ne dersiniz? Cevabınızı duyar gibi oluyorum. Elbette görünüyor.Çünkü ABD uzaktan görünecek kadar büyüktür.

Orada herkese çalışma ve para kazanma imkanı vardır. İnsana değer verilir.Fikir özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü vardır. isteyen istediği gibi dinini yaşar.En gelişmiş teknoloji kullanılır.Çok iyi bir eğitim almak mümkündür.Kütüphaneler gece ikiye kadar açıktır.Yeterki çalışmak isteyin size bütün yollar açılır. Adamların araştırmadığı bir konu kalmamış. İkinci el araba çok ucuzdur.Ev kiraları yüksektir ama evlerin kapısı ne çeliktendir ne de demirden. Cezalar bizdeki gibi komik değil ciddidir ve suç işleyen adamın canını yakar.

Orta çağın Osmanlısı bu çağın Amerikası.

Doğudan batıya uçakla 5 saatte gidebileceğiniz bu topraklarda 270 milyon insan yaşamaktadır ve bu ülke nükleer silaha sahiptir.Yani hiç bir devlet gelip bu toprakları işgal edemez.

Orta çağda Amerika’nın adı bile yoktu.Üniversite de talebeyken İngiliz tarihi dersleri almıştık.1640 dan sonraki yıllara aydınlanma çağı diyorlar. Yani 1640 yılına kadar İngiltere karanlıklar içerisindeydi. Bizim kararmaya başladığımız zamanlarda onlar aydınlanmaya başlamışlar. Terazinin iki kefesi gibi, bizim taraf düşerken onların taraf yükselmiş.Rönesans ve reformlarla Avrupa dinden(Hıristiyanlık) , uzaklaşarak yükselirken biz de dinden (İslam) uzaklaşarak alçaldık. Gavurun vereceği fikre ihtiyacımız yok diyen Osmanlı gavurdan fikir dilenir hale geldi. Bir sürü izmler ithal ettik: sosyalizm,kominizm,pozitivizm,faşizm,rasyonalizm,laisizm,nasyonalizm vb. Netice ne oldu? Bir zamanlar kartaldık, şimdi güvercin olduk hemde barış güvercini.

Ey, on asır zalimleri titreten halk, kalkta etrafına bir bak.Yıllardır yaptıkları haçlı seferleri netıcesınde Anadoluda yanan hakikat ateşini söndürenler. Şimdi bu insanlara “turkey” diye hitap ediyorlar.(“Turkey” İngilizcede hindi demek ve aptal manasında kullanılanır.)

İslam alemi ilk Rönesansını hicri beşinci asırda Özbekistan da yapmıştır. İmam Buhari, imam Müslim hadisleri toplayıp kitap haline getirdiler. Astronomiye dair bir sürü keşifler yapıldı. Ama ondan sonra hiç bir fikri çalışma yapılmadı. Hep askeri güç kullandık. Kanuni zamanında Kadıyaniler denen bir gurup bize lazım değil diyerek medreselerden matematik, kimya gibi fen derslerini çıkararak Osmanlının geri kalmasına sebeb oldu.

Ta yirminci asrın başlarına kadar, artık biz biliyoruzki, aklın nuru fen ilimleridir, kalbin nuru dini ilimlerdir.İkisinin birleşmesiyle hakikat ortaya çıkar.ikisi ayrılırsa: birinciden taassup ikinciden de şüphecilik meydana gelir.

Ne varki, onların öldü diye bırakıp gittikleri adam ölmemiştir. Ve kendine gelip ayağa kalkacaktır. Anadoluda on asırdır yanan hakikat ateşi sönmemiştir.Sadece üstü küllenerek alevler kaybolmuştur. Bu alevler parlamaya başlamıştır. Güneyden esen rüzgarlar külleri dağıtmıştır.Zannederim bu ateş bütün dünyayı saracaktır.ama yakmak için değil yapmak için. Ebedi ateşten kurtarmak için.

Evet, efendiler! Bu güç sizlerde potansiyel olarak mevcuttur. Nerden mi? bildin diyeceksiniz. Mazinizden. Bir insan bir kere köfte yapabilirse, bir kere daha yapabilir.öyle değilmi? sizler mazide süper güç olan bir devlet çıkarmışsınız.Bu demektir ki bir kere daha çıkarabilirsiniz. Hiç bir şey yapamıyorsanız dua edin. Ya da her şey bir duayla başlar.