Üç günlük ömürlerine neler sığdırabiliyorlar acaba özgürlüğün tadını ne kadar çıkarabiliyorlar?
Kaç canlı onlar gibi mavinin derinliklerine ulaşabiliyor.Şanslılar mı,yoksa kısa ömürlerinin tadını daha fazla mı çıkarıyorlar.
Ben aşkı söğüt kelebeğine benzetirim hep. Önce can gelir canına, küçük bir kozadadır oradan çıkmak için epey bir çaba sarf eder.Doğrulur etrafına bakar yaşaması önce sabır ister sonra umut,güven,mutluluk gibi bir çok şey…
Daha sonrasında tükenmeye başladıkça kocaman bir ışık arar belki de o ışığın kendini yani aşkı kurtaracağını sanır.
Çabalar olanca gücüyle.Ama nafile o gece ölecektir.gün ışığını bile göremeyecektir çünkü tükenmiştir.
Belki de tüketmiştir ömrünü,ne sığdırdıysa üç güne …
Ve dans etmeye başlar…olanca gücüyle…son nefesine kadar…
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta