Üç günlük ömürlerine neler sığdırabiliyorlar acaba özgürlüğün tadını ne kadar çıkarabiliyorlar?
Kaç canlı onlar gibi mavinin derinliklerine ulaşabiliyor.Şanslılar mı,yoksa kısa ömürlerinin tadını daha fazla mı çıkarıyorlar.
Ben aşkı söğüt kelebeğine benzetirim hep. Önce can gelir canına, küçük bir kozadadır oradan çıkmak için epey bir çaba sarf eder.Doğrulur etrafına bakar yaşaması önce sabır ister sonra umut,güven,mutluluk gibi bir çok şey…
Daha sonrasında tükenmeye başladıkça kocaman bir ışık arar belki de o ışığın kendini yani aşkı kurtaracağını sanır.
Çabalar olanca gücüyle.Ama nafile o gece ölecektir.gün ışığını bile göremeyecektir çünkü tükenmiştir.
Belki de tüketmiştir ömrünü,ne sığdırdıysa üç güne …
Ve dans etmeye başlar…olanca gücüyle…son nefesine kadar…
Şimdi gidiyorum
Belki yine gelirim başka bir temmuzda…
Hani bir temmuz gelmiştim ya sana
Korkarak ama umutla.
Tükettik yaşam dair ne varsa
Kısa zamanda…
Ben bir söğüt kelebeği
Sevgilim,hadi gel
Benimle dans et…
Sevilay şakar…
Sevilay ŞakarKayıt Tarihi : 16.7.2008 10:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!