Dikildiğin günü dün gibi hatırlarım,
Ben o zaman çocuk, sen de bir dal parçasıydın
Şimdi ise kocaman bir ağaç olmuşsun
Kuşlar yuva yapmış dalına
Bilemezdim ki bir gün gölgelik olacağını bana.
Farkında mısın, neler değişmiş şu geçen zamanda?
Benim saçlarım böyle miydi eskiden?
Bu ırmak o kadar yakın mıydı sana?
Kana kana içiyorsun suyundan da
Altını nasıl oyduğuna bir baksana!
Şimdi yaşasaydı o yaşlı adam,
Siper olmaz mıydı sana?
Seni görünce eski günleri hatırladım
Karşı tarafta hayvan otlatırdık
Yüzmeyi de bu ırmakta öğrendim
Şimdiki yaşadığım yerde, dikili bir ağaç bile yok
Her taraf beton yığını,
Söğüt Ağacı, onun için hasretim hasretim sana.
Biliyor musun, nasıl da çabuk geçiyor zaman?
Bak! Güneş yine tepeye dikilmiş
Neredeyse akşam olacak
Senden ayrılmak zor ama, gitmek zorundayım
Şİmdilik hoşça kal
Beni bir gün ecel, seni de sel götürmezse
Yine buluşuruz Söğüt Ağacı
Kayıt Tarihi : 13.6.2008 20:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir 2003 yılında ABD'de yayımlanan 'The Road That Never Ends' adlı şiir antolojisinde İngilizce olarak yayımlanmış, Şerafettin Özışık'ta adı geçen antolojide tek Türk şairi olarak yer almıştır.
Benim saçlarım böyle miydi eskiden?
Bu ırmak o kadar yakın mıydı sana?
Anlamlı ve güzel. Saygılar
TÜM YORUMLAR (2)