Soğuk Şehirler Arası Şiiri - Payanda

Flulaşan gözyaşlarım, tinerci bir ayrılık tarafından öldürülmüş umutlarımla beraber
Şehri kaos korkusu sarıyor, siyah büyük binaların intihar haberleri
Sorumsuz bulutlar ağlıyorken bütün acılarıma,
Cesetler sürüsü her yer, üst üste binmiş kan kokuları; tütsü niyetine sonbaharı pisletirken
Ayrılıkların yaşanmadığı bir gezegen arayışına giriyor gözlerim...
Mezarlardan kalkan kırılmış saçlarını tararken gökkuşağı
Yağmur öncesi öpüşmelere denk gelmiş karıncaların toprakları götürdüğü bir mevsim

Aşkın sıcak yaşam aylarında başladığı, soğuk bir kışta
Odun niyetine yüreklerin yakıldığı bir soğukluk!
İnsanların aşık olmamaları konusunda uyarıldığı
Ve katil kadınların, eline düşürülmüş rahatsızlığına kaptırılmış bir günah dolusu sözcük ile
Vuruluyorum bu soğuk, bir aşkta!

Ve sen iz bırakan tek kadın, motif motif dudaklarını işlemişken yaşlı kadavra teyzeler
Denizanasının geçimini zor sağladığı, aynı şehrin farklı hüzünlerinden yakalıyorum tebessümünü
Ölmeden önce, seni hatırlarım
Bütün sokak serserilerinin ağzından çıkarken adın,
Bütün sokaklara adını verirken, bir sarhoşun yapışmış duygularından akarken gözyaşları
Vurulurum işte, soğuk bir ayrılıkta!

Şimdi saat gecenin seni,
Sabah doğmayı unutmuş, parklarda kayıp çocukların çığlıklarıyla dolmuş yüreğim
Her ayrılık ve aşk mevsiminde, işte böyle deliririm,
Ah Molly, intihar ederken duvarın karşısına geçip gülmemelisin,
Soğuyor cesedim, gitmeliyim...