Soğuk gelir kar kıyamet

Ahmet Yıldırır
37

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Soğuk gelir kar kıyamet

Soğuk gelir kar-kıyamet
Üşüyor ömrüm bir kış akşamında
Kapısını çalıyorum karıncanın
Sığınağa giriyorum çaresizce
Çünkü ölmek zor geliyor
Bir ağustos böceği gibi

Her şeyimi bu şehirde yitirdim…
Daha yirmi üçlük yaşımı…
Azalıyor ömrüm
Vurulup ölen her insanla
Dağlarına çıkıyorum kendi ülkemin
Çünkü bu zulüm zor geliyor
Aç bebeğimin ağıdı gibi

Her şeyimi Halepçe'de yitirdim…
Özgür bir dünya özlemini…
Sesimi yitirdim
Ağlarken Halepçe anneleri
Gözlerimi yitirdim
Gördükten sonra ölü çocuklar
Yüzümü yitirdim.
Benliğimi yitirdim
Bu insanlık ayıbımda…

Dökülür yapraklar aşağı aşağı
Eser rüzgarlar başımıza
Soğuk gelir kar kıyamet
Üşür dağlar üşürüm ben
Sarar beyaz maviyi
Sarar zulüm Halepçe'yi
Üşür otuzüçler
Buz tutar sakalım
Buz tutar sazım…

Soğuk gelir kar-kıyamet
Donar kemikleri şanlı şehitlerin
Donar gözyaşları annelerin
Yanar yürek… yanar yüreğim…
Ellerimi uzatırım ıraklara
Dokunurum yüreğine
Feqiye Teyran'ın
Ve otururum divanına Melayê Cizîrî'nin
Halepçe'yi anlatırım onlara
Çaresiz halimi
İnsanları anlatırım sonra…

Ahmet Yıldırır
Kayıt Tarihi : 4.7.2006 14:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Yıldırır