Soğuk…
Nasırlarım buz tutuyor,
parmak uçlarımda ise kristalleşen bir titreme
Ve kar en değmedik dağlardan yüreğime yağıyor.
Ben üşüyorum. Yokluğuna buz tutarak
Gece gibi…
Gece…
Sessiz sedasız. Yıldızlar, bulutlar, Ay'a vefasız
Her yer karanlık olur nedense?
Gün güneşini yitirince.
Sende gün gibiydin hey yar.
Karanlığın ortasında bırakarak beni yittin…
Ben her gecemi sana yaşıyorum sevdiğim.
Sende bu geceni bana yaşa.
Düş gibi…
Düş…
Her şey SEN olur. Sen hiçbir şey…
Sınırsız senle doludur her karesi düşlerimin
Gözlerimi sana kapatırım.
Sen bende sahne aldığını habersizsin.
Amansız flulaşan benliğin düşümden gidince
Yokluğuna açarım gözlerimi
sır gibi.
Sır…
Hiç bilmezsin. Bilmeyeceksin.
En sen yanlarınla bende bir ömür olduğunu.
Umarsızca kayıp bir şehrin yitik kahramanı gibi
Bir günlük yaşayacaksın
Can gibi.
Can…
Senin olan ama asla sende olmayan.
Yaşamak diye boynuma vurduğun
Cellat bıçağı.
Hiç acımadan hiç korkmadan kıydığın yaraladığın
İşlediğin aşk cinayetlerinden geriye kalan
Kan gibi…
Kan…
Ellerim kanıyor. Yüreğim kanıyor.
Ve sen kanıyorsun cancığazım,
En kanı çekilmiş yanlarımdan.
Yaralı bir ceylan gibi ahu gözlerimden kana kızıl kesmiş yaşlar akıyor.
Sen yaralıyorsun.
Kan revan içinde bırakarak
Aşk gibi…
Aşk…
Bendeki beni, SANA
Sendeki seni, BANA çok gören,
Uğruna şiirler dolusu yaş döken,
Yüreğime hasreti yükleyipte,
Göz yaşı bombalarını yüreğimde ateşleyen,
Sen benim her şeyimken,
Beni sende hiçbir şey gören.
Adını adımın yanına,
Gönlümü gönlünün kıyısına ve
Ömrümü ömürsüzlüğünün ortasına salan
Sen gibi…
Sen…
(…)
mayıs üsküdar
ve sen dranaz daki 3 noktadasın (...)
Kayıt Tarihi : 8.11.2007 00:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!