Soğuk Şiiri - Yavuz Doğan

Yavuz Doğan
260

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Soğuk

İlknot: Şiir, değerli şair Filiz Yüksel’in ( Gri Gölge ) beyitler halinde yazılmış SOĞUK isimli şiirinin yapmaya çalıştığım eklemelerle dörtlüklere dönüştürülmüş halidir. Kalın puntolarla yazılan ilk iki satırlar Filiz Yüksel’e, altındaki satırlar şahsıma aittir..


Bir isyan aldı yine ağzımda en ön safı
Bu kanayan dilimden dökülen kimin lafı..
Sağ elim yüreğimde, "sus" diyor; "gelme dile"
Sûkutu emrediyor öfkemi bile bile..

Yıl babamın öldüğü yıldan bir sonraki yıl
Uykumda hep aynı ses ısrarla diyor ‘ayıl’!..
Ayın ilk hilâl hali, annemin doğduğu an
Vakit umuda gebe, vakit susuz bir liman..

Ağaç kör, çiçek topal ve kırgın siyah inci
Kaldırın üzerimden dünya denilen vinci..
Gök ıslak, toprak susuz ve yorgun şafak vakti
Tarihe dipnot düşer hüznümün nifak vakti..

Alın hürriyetimi, hapsime izin olsun
Ruhum şad olacaksa bedenim sizin olsun..
Karşılığında diyet sayılsın şu satırlar
Belki biri gölgemi "Gri" diye hatırlar..

İki tel saçım kalsın miras için havluda
Bölüşsün varislerim büyüdüğüm avluda..
Attığım adımları sayan serçeler için
Kuştüyünden yapılmış narin kefenler biçin..

Ölmeliyim, öldürün! Diriden ayrım olsun
Tez gömün cesedimi toprağa hayrım olsun..
Belki bir karanfilin dalında biterim ben
Belki yitik bir ağıt içinde yiterim ben..

Mademki hakkı vardır her kısanın uzunda
Hakkımı saklı tutun uzunun boynuzunda..
Uzanıp elleriyle düş toplasın çocuklar
Avuçlarına insin gün kokan tomurcuklar..

Ne içsem zehir bana ne yesem boğuk boğuk
Neye baksam aynı şey, neye dokunsam soğuk..
Baktığım her yer siyah, gördüğüm her düş yarım
Bugün doğduğum günden bir saat ihtiyarım..

Teslim olan ruhumun döküldü pası bugün
Bütün hayallerimin ulusal yası bugün..
İndirin aşk desenli bayrakları yarıya
Melekler gözyaşımı sunsun en yukarıya..

Bilcümle mahlukatın, son bildiği; baştayım
Annemin medreseye başladığı yaştayım..
Bırakın bu kez ömrüm bir ebabil beklesin
Ruhum kör bir dervişin ardından emeklesin..

Ölümdür tek talibi, sudan çıkmış balığın
Kârı yok cenazeme menfi kalabalığın..
Titreyen dudaklardan dökülen her taziye
Bir vebal daha koyup gidecek teraziye..

Sütten ak güvercinler aşırıp deniz, dere
Taşısınlar ruhumu hayli mukaddes yere..
Eşilen toprak için, dökülen yaprak için
Tövbemi serpiştirin kabre son durak için..

Yer ebediyet evi, yer özgürlüğe mayın
Beni yer anlasın da varın siz anlamayın..
Üstüme damlayacak yağmur bilir nasılsa
Sağ yanıma kırgın bir melek gelir nasılsa..

Bir an önce gireyim sonsuzluk diyetine
Saf tutsun menekşeler er kişi niyetine..
Çekilsin tüm perdeler, sönsün bütün ışıklar
Bu sefer yokluğumla hüzünlensin aşıklar..

Kapatın üzerime hasır üstüne hasır
Benimle teneşirde yok olup gitsin bu sır..
Ardımda bıraktığım her şeyi silip atın
İsmi bile kalmasın can denen saltanatın..

Ağlayın, (susun artık) deyinceye dek biri
Ağlayın, dilinizden düşürmeden Tekbir’i..
Ağlayın kendinize, sıra sizde; ölüm hak
Ağlayın, yol çok kısa; ağlayın, ölüm mutlak..

Gün aşırı mum yakın başında bu kölenin
Mezarı soğuk olur sonbaharda ölenin..
Bir kandil dolaştırın elden ele sırayla
Isıtın düşlerimi buz tutmuş bir çırayla..

Davete iştirakta abes bulunur eda
Elveda yaşlı bulut, ateş ve su elveda..
Elveda mavi kubbe, elveda yedi iklim
Elveda düşlerimi gezdirdiğim dört mevsim..

Son arzum; dört mevsimin üçünde yas tutmayın
Ben beni unutsam da siz beni unutmayın!.
Ve üzerimde elbet açacak karanfilin
Toprağı kurusun da onu hiç kurutmayın..

Dipnot: Sevgili Filiz Yüksel’e teşekkür ederim...

Yavuz Doğan
Kayıt Tarihi : 14.2.2022 18:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yavuz Doğan