Ellerim cebiminde yürüyürum ıslak kaldırımlarda
Soğuğa çalan nahif bir İstanbul akşamındayım
Öylesine sarıp sarmalıyor ki beni
Bir erkek vücudunda canlansa koca şehir
Tereddütsüz, tam bir "İstanbul beyefendisi"dir
Kimsesizliğime kimse bu aralar İstanbul
Sokağımdaki çiçekçi teyzeye sarılıyorum
Beyhude sarılışlar değil bunlar
Karşılığı var elbet son çırpınışlarımın
Göz kapaklarım kapanmadan önceki son uyanışlarımın
Yanaklarıma düşerken son damlalar
Dizinde ağladığım dostum zihnimde gezinmeye başlar
Boğazdaki yosun kokuları genzime
Düş kırıklıklarımın hepsi boğazıma sarılır
Ellerim terler, hücrelerim titrer
Ve bir damla daha süzülür biçimsiz sakalıma doğru
Sorsalar ölüyüm ama aslında 20li yaşların başındayım
Kulaklarımdaki keman, adını hatırlayamadığım bir melodide
Yazıcı meleklere soruyorum;"Cenaze marşı mıydı bu?"
Çiseleyen yağmura karşı koşmaktayım
Soğuğa çalan nahif bir İstanbul akşamındayım...
Kayıt Tarihi : 17.12.2017 21:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!