Sofrada peynire çatan bir deli

Misafir ol diye tuttu yakamı.
Hasreti burnumda tüten bir deli.
Anlamadım ciddimidir,şakamı.
Kendini kumarda üten bir deli.

Taksi tuttum,Tezeren'e ulaştım.
Boş bir evin bahçesini dolaştım.
Bağ,bostan becermiş,düzene şaştım.
Maşallah her yere yeten bir deli.

Üç kez çıktı,merdivenden çakı'ya.
Hanımı göndermiş mevlit okuya.
Adam buldu bardakları yıkıya.
Telefonda nara atan bir deli.

Telefonla bir öğretmen çağırdı.
İmdadıma yetiş diye bağırdı.
Mangalı yaktırdı,eti yoğurdu.
Sofrada peynire çatan bir deli.

Mikdat öğretmenim kalktı sedirden.
Dizbont çantasını indirdi birden.
Şiirler okudu İkbal şairden.
Bazanda kendinden katan bir deli.

Mangalda köz bitti,yemekler yendi.
Söz hep onda kaldı,hep o söylendi.
Saat iki oldu,yatalım dendi.
Yer gösterip kendi iten bir deli.

Gece üç otuzda,bir yüksek avaz.
Teyipte bir kaset,bir türkü,bir saz.
Bahçede bir sofra,havada ayaz.
Çil Horoz misali öten bir deli.

Yumurta,bal,peynir sofrada kalıp.
Semaverde çay pişirmiş,su salıp.
Akşam altılarda misafir alıp,
Sabahın beşinde satan bir deli.

Koca bir çantayı bastı,doldurdu.
üç kişinin yardımıyla kaldırdı.
Sabah sporuna,diye güldürdü.
Her gün aynı yolu tutan bir deli.

Binali der yaşı yetmişe yakın.
Birde aklı fazla,soy ada bakın.
Hep böyle dürüst kal, bozulma sakın.
Gecede bir saat yatan bir deli.

29.08.2007