Sofra Şiiri - Abdulhakim Şengel

Abdulhakim Şengel
7

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sofra

Kalabalıktan yalnızlık
Ve yalnızlıktan sığınak
Besleyip büyütmüş
Buyurun kul sofrası işte

Belli değil sahibi
Herkes misafir
Acıdan tuz serpilmiş
Bu sofra bir sefir

Karışık bir bohça
Zamansız arayışlarda dünya
Nedense kaybolan yok
Kendini bulamayan ne(de) çok

Gözü dönmüş arap atları
Yeni çağlara kişneyecekken
Bunalmış bir beyinle
Geri çağırıyor eski zamanları

Gördüm ayın on dördünde
Bir utanç bombası
Şehit Kerbela şovalyesinin
Kanıyla kutsadı toprağı

Dur çocuk
Anlatacağım hikaye başka
Enfal olur mu bir katliyamın adı
İşte böyle sakladılar günahlarını

Dünün mazlumu
Kerbela’nın kahramanı
Hüseyin adı
Olur mu zalimin şanı

Bir yenilik bendi
Hayber’de Ali
Yıkmıştı tüm bentleri
Ya bendeki benlik sevdası neyin nesi

Hegemonyalar kenti
Roma silüeti
Semerkant hayali
Diyarbekir hayaleti

Susarsam
Gece rüyama girer babam
Susarsam
Kudüs’te bitmez katliam

Dur anlatacağım bu da değildi
İstanbul iki yaka
Dua’ya bakar
Sesinin ulaşması Allah’a

Dua dua diye yükselen ses
Ciğerime dolan nefes
Yürekte yeşeren heves
Bu sevda böyle sürmez

Ve karar kıldım
Süzdüm etrafımı böylece
Bir an için oturacaktım
Kul değil kurtlar sofrasıydı gördüğüm

Düşündüm bir anda
Bu nasıl bir sofra
Bir yanı Halepçe
Öbür yanı Serebrenitsa

Şaştı kaldı çocuk
Gözleri konuşuyordu
Nerde kaf dağı
Hani anka kuşu

Kendinden mi veriyor insan
Yoksa kendine mi
Cevap muallakta
İyi ki adil olanın kılıcı aramızda

Çoktan dikildi şafak söküğü
Güneş guruba kaydı kayacak
Birazdan karanlık basacak
Elbet onu da bir el onaracak

Nasıl bir el bu
Fecir devletine dokundu
Musa’nın asasından kopup
Sofraya kaburgalar dokudu

İbrahim İsa ve Musa
Haber verin Nemruda
Yıkıldı Firavun saltanatı
Müjdeler olsun havariyuna

Divan kurulsun
Yeniden yargılansın Hallac-ı Mansur
Enel hak sırrına erenler
Muhyiddin-i Arabi ile otursun

Bu sofra başka sofra
Ete kemiğe büründü uzandı arşa
Şakkul kamer şahit buna
Suyu ateşten bir sofra

Kelimeler
Kelimeleri savurdu
Kelimeler
Kelimelerle avundu

Beynimi çatlatan bu kavisler
Yaşadığım depremden kalma
Nuh tufanını gölgede bıraktı
İçimde kopan fırtına

Piyonlar başıboş
Filler tepişmekte
Kaleler yıkıldı yıkılacak
Bir şah çıkmazı yaşanacak

Sofrada gören var mı veziri
Çağırın iyi at binenleri
Çağa gerilen kaslarla
Yeniden şekillensin sofra

Susarsam
Gece annem girer rüyama
Susarsam
Sesim nasıl ulaşır Allah’a

Abdulhakim Şengel
Kayıt Tarihi : 6.9.2018 23:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdulhakim Şengel