"Sodom Ve Gomore'ye İthaf..." Şiiri - Yo ...

Mustafa Bay
66

ŞİİR


241

TAKİPÇİ

Orta şiddette poyraza beşik olurken deniz
Beyaz köpüklü dalgaya binen martı zarafetiyle
Salınıyordu sabah mahmurluğun hâlâ üzerinde…

İnsan az merak eder
Akdeniz’in köşesinden
Marmara’nın en kuytu körfezine

Tamamını Oku
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun 03.06.2016 - 09:20

    günün şiiri olmayı hak eden dizeleri ve şairi candan kutlarım

    Cevap Yaz
  • Bülent Baysal
    Bülent Baysal 03.06.2016 - 09:10

    Kardeşimin Günün seçkisi olmayı çoktan hak etmiş muhteşem şiirini Kutluyorum...Seçici kurula bu seçkilerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum...
    ****
    Bu müthiş güzel, kapsamlı şiir ve şiirin altına yazılan, harika yorumlardan sonra yorum eklemek oldukça zor...

    Defalarca Çanakkale'yi ziyaret ettim, her defasında aynı şevk ve duyguları sil baştan yaşarım ve orada ilahi bir huzur bulurum. Bilirim ki bir Milletin kaderi burada yazılmış, koca düvele burada kafa tutulmuş, emperyalizim burada dize getirilmiştir. Haçlı ordularına tokatın atıldığı yerdir burası...
    Bir başka kokar burası, rüzgarın her fısıltısında ecdadımın sesi gelir kulağıma...
    '' Kıpırdayan her yaprakta ruhun dolaşır
    Ulu çınar gibi başın dik göğe ulaşır
    Her adımıma bilirim bin Fatiha yetmez
    Şanlı Bayrak en çok senin baş ucuna yaraşır
    Boy verip topraktan uzayan çiçek
    Kanından almış rengini, dikmiş semaya başını
    Senin cennetten kokunu taşır...'' B.B.


    Dünün Sodom ve Gomore'leri İstanbul saraylarında saltanat sürüp ihanet ve delalet içinde memleketin peşkeş çekilmesine göz yumarken, Çanakkale' de destan yazan hem de canlarını hiçe sayarak, birkaç dakika sonra şahadet şerbetini içeceklerini bilerek, ölüme yürümek yürek ister. Bu yürekler ölümün en büyük mertebe olduğunu elbette bilenlerdir ki bunlar Cennet ile müjdelenmişlerdir...
    Vatan'ın her karış toprağından, kopup gelenler koyun koyuna burada yatmaktadırlar...


    Lut(as) kavmi sapkınlıklarından dolayı lanetlenmiş, bir kavim taş kesilmiştir, bugün bile ibretle görebildiğimiz delillerle gözler önündedir. Bu sapkınlıklara düşmüş yüreklerin nasıl cezalara düşeceğinin delilidir...

    Ülkemin her karış toprağı nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, zengin kültüre sahiptir. Her yöre ayrı koksa da bir gül buketi güzelliğindedir. Karadeniz'i, Ege'si, Doğu'su hep birdir. Düğünlerimizde horon da teperiz zeybekte oynarız, aynı türkülere ağlarız, aynı türkülerle oynarız...

    Dünün Sodom ve Gomore'leri nasıl helak olup yitiler ise bu günün Sodom'ları da yitip gideceklerdir. Biz buradayız ve ölünceye kadarda burada kalacağız...

    Kardeşimin güzel şiirini kutluyorum. Saygımla...++

    Cevap Yaz
  • İsmail Tekin
    İsmail Tekin 03.06.2016 - 09:06

    Kutluyorum değerli Zeybek Hocamı ve yerine çok yakışan bu güzel şiirini.

    Cevap Yaz
  • Ömer Gündoğan
    Ömer Gündoğan 03.06.2016 - 08:25

    Günün şiirini ve bu şiiri yazan değerli Mustafa bay hocamı yürekten kutlarım,10 ant

    Cevap Yaz
  • Mine Kul
    Mine Kul 03.06.2016 - 08:02


    Sevgili şairimizin tavsiyesi üzerine, Rahmetli Yakup Kadri Karaosmanoğlu tarafından yazılan 'Sodom Ve Gomore' adlı kitabın özetini okuma fırsatım oldu, şiirden önce kitapla bu güne kadar tanışmadığım için üzüntü duyuyorum açıkçası ama geç değil okunacaklar listemin ilk sırasına alıyorum kitabı...

    Savaşlar ve hayatlar, o dönemde özellikle çıkarları uğruna milliyetlerini, mensubiyet duygularını yitiren, her türlü manevi değeri ayaklar altına alan , maddi değerlileri varlık edinmiş hayatlardı... Bu hayatlara bir dur diyen ' Kuvayi Milliye Ruhu' galip geldi...

    Günümüze gelirsek farklı olsada aynı çark dönüyor bir yerde ve bizlere gayet normalmiş gibi sunuyor her mecrada, göz alışıyor ve normalleşiyor bi zaman sonra bu sinsi bir oyundur, bana göre...

    Türk olmak ve Vatanının her taşına sahip çıkmak Milliyetçi ruha, manevi değerlere sahip çıkmak, sevdalıların işi, onların sayesinde hala Şanlı Bayrağımızın altındayız, şükürler olsun ruhları şad olsun...

    Bir kahve eşiğinde tarihten bir sayfa okuyor hissini kapıldığım için, kendimi ayrıcaklı sayıyorum ve cevap veriyorum, gitmek değil her şeye rağmen kalabilmek ve bu zorluğa katlamak zor...

    'Zorlukla beraber kolaylık vardır. Evet, zorlukla beraber kolaylık vardır.' (İnşirah, 94/5-6) Birde böyle bir dayanağımız var çok şükür....

    Güne şiiri getiren seçici kurulu, şiiri ve şairi Zeybek Hocam'ı canı gönülden kutlarım saygılar...

    Cevap Yaz
  • Sadiye Ayhan
    Sadiye Ayhan 03.06.2016 - 01:45

    Muhteşem bir şiir Zeybek hocam ..Haz alarak okudum..günün şiir olmayı hak ediyor..Kutlarım yüreğinizi ve sizi ..Seçici kurula çok teşekkür ediyorum..Ant...aldım izninizle ...

    Cevap Yaz
  • Adnan Çatalbaş
    Adnan Çatalbaş 03.06.2016 - 01:19

    Gün ün şiiri olmayı hak eden şiirini candan kutluyorum sevgili hocam saygılarımla

    Evet sevgili ZEYBEK HOCAM Genellikle tarih tekerrürden ibaret Sodom ve Gomore şiirinizde anlattığınız gibi Orta doğu cenahında değişen pek bir şey yok lanetli şehirler çabuk unutulmuş Suyun başını tutan zevki sefasını daim eylemek adına kan denizinde yüzmeyi hak bilmeye devam ediyor kendisine biat eden marabaları sayesinde ki onlar hiç bir zaman tadamadıkları ve dahi tadamayacakları yurtdaşlık bilincinin ne olduğundan bi haber oradan oraya savrulur iken telef olmayı engellemeleri zor görünüyor Bizim cenahında gidişi Sodom ve Gomore' ya benzemeleri aklını başına almadıkları her gün biraz daha yaklaşıyor sanki kli Allah korusun saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Bülent Arkan
    Bülent Arkan 03.06.2016 - 00:57

    Sodom ve Gomore cennet bahçesi gibi bir yer, sulak ve verimli topraklar üzerindeki şehir ve üzerinde yaşayan şanslı ama kötü, günahkar sodom halkı insanlar . Peki bu insanların günahı neydi? çok gururlu olmalarıydı, her türlü dünya nimetine sahip olmuş olmanın verdiği sarhoşlukla çevrelerinde bulunan yoksullara yardım etmeyen. kendini beğenmiş, insanlığa yakışmayan işler yapan çalışmak yerine eğlenceye dalan bir halk topluluğu haline gelmiş olması nedeniyle Yaratanın gazabına uğramışlar ve gökyüzünden yağan ateş ve kükürt şehri ve halkı yok etmiştir.

    Akdenizi, egesi, marmarası ve karadeniziyle Cennet gibi bir yurdumuz var ve kıymetini bilmiyoruz, tarihte de vardı kıymetini bilmediler ve yok olup gittiler. Bize de esintileri geliyor bu durumun böyle giderse keyfimizden eser kalmayacak, acı kahve telvesi gibi yaşanmışlıkların kötü bir tortusu kalacak geride diyor sanki şiir.

    Düşündüren etkili şiiri yazan güçlü kalem ZEYBEK hocayı ve bu güzel şiiri bulup günün şiiri seçen seçici kurulu tebrik ediyorum.

    Cevap Yaz
  • Nermin Seyratlı
    Nermin Seyratlı 03.06.2016 - 00:39

    Bir şiirin mısraları ile dolaşmak, kıyılarda, hüzünlerde... Kanatlanıp rüzgarında, ulaşılmaz aşkların bulutlarında gitmekle kalmak arasında salınmak. Yıkıntılarında aramak soluksuz hayalleri. İşte böyle bir şiir, telvelerinde kara kara efkarlanmak gibi. Günün şiiri, örgüsüyle, vurgusuyla çok etkili bir şiir. Mustafa Bay'ı günün şairi olarak yürekten kutluyorum.

    Bu güzel şiiri seçen seçici kurula da teşekkürler.

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren 03.06.2016 - 00:26

    Tekrar şiirdeyim. Güne çok yakışan şiirlerden biri daha. Bu değerli şiiri yazan öğretmenimi ve güne getiren seçici kurulu kutlamaya geldim bu sefer...


    Her ne kadar sevgilinin sabah mahmurluğu ile başlayıp şiire tatlı bir hoşlukla girişi yeğlemişse de şair, “ Vatanım- vatanım “ diye alev almış yanıyor dizeler.

    /Ve neden Sodom ve Gomore’yi hatırlatır
    Manzara-i umumiye! /

    Derken Ateşten Gömlekle Halide Edip’ i , Vatan yahut Silistre ile Namık Kemal’ i ve daha nice Vatanım diye tutuşan kalemi anmamak mümkün mü?...
    Sodom ve Gomore’ de ben Necdet’ ten yanaydım Leyla ile aşklarında.

    İnsan sığınmak istemesin bir kez. İlla da ardına sığınacak bir şeyler bulur. Tebdirsizlikleri, ihmalleri kadere yüklemek, ölüm ve cinayetlere gerçek dışı bahaneler bulmak gibi.

    /Bayrağı berat niyetine göğsüne takan
    Ve kalbi horon horon atan
    Ah el yazmalı baht-ı kara çırpınan! /
    Bölümünü okurken şiirin, bir Karadenizli olarak:
    Çırpınırdı Karadeniz bakıp Türkün bayrağına demeden edemedim. Şiirin sonuna kadar galiba hep hüzünle bu güzelim şarkıyı kendimce mırıldanıp durdum.
    “ Çare yok sızlanmalara
    Günü gelince sen de bineceksin
    Etkisiz itirazlarının sırtına
    Kemençesiyle başka diyarların türküsünü seslendiren
    Genç âşık gibi
    Sahipsiz kalan göğüs geçirmelerinden
    Kopacak fırtına! “

    Diyor ya şair… Sanki şu an yaşadığımız ne ki diye düşündüm. Fırtına mı tayfun mu?... Kendi diyarlarımızın türkülerine hasret kalmamak için vakit henüz geç değil diyorum yine de. Koskocaman bir mozaiğiz biz. Her ne kadar ufak tefek farklılıklarımız olsa da. Benzerliklerimiz kadar farklılıklarımızla güzeliz. Ve her zamankinden daha çok birlik, beraberliğe ihtiyacımız var şu an…
    Horonlardaki telaş ve acalecilik sadece Karadeniz insanımızın ateşli yapısından değildir aslında. O coşkun neşede hep vatanı kurtarma telaşı vardır gizliden gizliye.
    Barlardaki o vakur eda , sahiplenme ve sahip olduğunu kimselere bırakmama duygularının gösterisidir.
    Zeybeklerimizin oyunlarındaki o mağrur duruşu, yere diz vurup vurup kalkışları ne kadar çöksek te, bir söğüt dalı gibi eğilip bükülsek te kırılmayacağımızın, kalkacağımızın temsilidir bedensel olarak.
    Gitmek mi zor kalmak mı?... diyor şair… Gitmek mi?... Nereye?... Bu vatan bizimmmm…. Kalmak… İnadına kalmak. Hem de hasretlere yer varmamak adına, inadına inadına…
    “Vatan mevzubahis olunca “ gerçekten gerisi teferruat oluyor galiba. Benim de kalemimin zinciri kopup yazıyooor yazıyor. İyisi mi burada yorumu keseyim öğretmenim. Zaten böylesine derin ve anlamlı şiiri ancak saygıyla selamlamak düşerdi bana. Ama tutamadım dilimi işte…
    Nasıl kutlasam bilemiyorum öğretmenim. Muhteşem bir şiir okumanın keyfi ve tadıyla ayrılıyorum sayfanızdan, ülkem ve insanları adına aydınlık, mutlu, huzurlu yarınların şiirlerine diyerek öğretmenim.


    Kutlarım saygım, sevgimle…

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 117 tane yorum bulunmakta