10.12
Newyork’un sokaklarını andıran bir siren sesinin içime verdiği ürpertiyle uyanmıştım.
Göz ucuyla yattığım odayı süzdüm.
O an odanın tanıdık olmasının verdiği rahatlıkla gözlerimi kapatacakken üzerime doğru atılan bir kadın kolunun tedirginliğiyle kımıldamadan kendime dün gecenin özetini sordum. Zihnim o an ihanet ediyordu bedenime, “Dün gece sevişmiş miydim yoksa sızmış mıydım, yanımdaki kadın evli miydi yoksa körpe miydi, buraya o mu beni getirmişti yoksa ben mi onu sürüklemiştim, “ bu kadar sorunun cevabını hatırlamayacak düzeyde içmem alışılmadık bir durumdu. Kendime gelip en azından kaçak olmayan bir sigara içmeliydim ki hafızamın adiliğine karşı bir hamle yapmış olayım. Üzerimdeki kolu yavaşça atarak doğruldum, odada pek bir değişiklik yoktu, komodinde duran kül tablasını ıskalamış sigara izmaritinin ahşap zeminde bıraktığı yanık lekesini saymazsak… Yatağın başına düşürülmüş yahut çıkarılmış ve bunu hatırlamadığım bir inci kolye … Dün gece yanında yattığım ya da yanımda yatan hatunun muydu onu dahi bilmiyorum. bu kadar saçma sapan sorunun cevabını alabilmek için yanına tekrar sokulup uyanmasını beklemek en cazip geleniydi ve üç sigara sonrası yanındaydım o an bir cevap anahtarının yanında yatıyordum.
23.27
Ne uyumuşum ama! Hava kararmış mıydı? Alkol almadığıma eminim artık. Beni asıl tedirgin eden yataktaki sıcaklığın buza kesmeye başlamasıydı bana sarılan elin artık hareket etmemesi de hayatı ıskalayan bir sorun muydu, odanın dağınıklığı ise ikinci ilgileneceğim sorun olacaktı. Ne kullanıyorsam bırakmalıyım sanırım yatağımdaki nem benden kaynaklanmamalıydı…
Bunu size nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama bu bir kandı… evet, bu bir kandı… yoooo hayır bu olamaz ya da nasıl oldu, ambulansın numarası neydi, gelmezde lanet olası aklıma, acaba bunu ben mi yapmıştım, onu öldürmek mi istedim yok sanmıyorum ama sanıyorum da, aslında bilmiyorum nerde öldü nasıl oldu
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta