Yüzünde şehir taşıyan
Saçında
Yanan denizin kızıllığını
Gözlerinden ne saldığını hiç anlatmayım
Söylemeyim kopardığı dalgayı
Keçi yollarından bakayım
işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Yüzünde şehir..
Saçında yanan denizin kızıllığı
Ötesini biz bilelim.
Sızı sızı sızarcasına.
Köpük takvim. Ucu yakılmış şerbet tadı.
Çimene elçi kum dereden..
Engelli koşu bayrağı elde.
Yine muhteşem.
Sinyalı Dost
Muhteşemsin.
*********
Şiir bilindiği gibi imgelem ve anlam oyunlarını içerir özsel olarak. Bilinen gerçekleri, saklı hayalleri ya da kurguları sıra dışı olmalı olan bir üslup içinde söz ipliğine dizmek şair işidir. Ve nadide inciler üretmek maharettir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki özellikle bizim şiir geleneğimizde geçmişten süregelen bir tercih vardır şairlere sunulan: Şiir için mi yoksa anlam için mi yazılmalıdır şiir? Şairin bu soruya vereceği cevap onun imgelerinin yoğunluğu ve kelime cambazlığını da etkileyecektir ve ağdalı ya da sade bir dil üretecektir şiir içerisinde.
Ve sızıntı,
Tarih artık dik durmaktadır şairin derununda ve zafer yoktur ortalıkta , yeni bir sayafa acılıyor tarıhten yana...sonuç, şair kalbi bır yakınlık olasılığını sorgulamaktadır...
güzel bir paylaşımdı. Kutlarım...
Şair Uluç un şiirleri sonrasında çoğu zaman temel insani teorilere yönelir zihnim..
mesela paradoks, mesela limit, mesela diferansiyel, mesela rubik küpü
Epimenides paradoksu için, giritli Epimenidesin söylediği şu söz örnek olarak kullanılır ..giritliler yalancıdır..bu giritlinin söylediği söz artık sizi sonsuz bir karşıtlık çevrimine sokacaktır..
bir de arrow paradoksu vardı..Bütün dereceleme yöntemleri kusurludur gibi bir açılımı vardı bunun..
sonra limiti özetleyen o meşhur cümle..bir kişi iki metrelik yola daima yarısı kadar adım atarsa o hedefe asla varamaz...
sonra diferansiyel..yani eğrilme, yani eğrilmelerin helozonisi, eğrilerek burulma..
şu rubik küpü..hani sabır küpü dediğimiz bir bozduktan sonra toparlanması oldukça zor olan küp
:)
niye gülümsedim..
Daha çoktu yazacaklarım..Ama insanların saçmalama katsayımın yüksekliği yüzünden gülümsediklerini düşünerek gülümsedim..
Şairden özür...
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta