Sızıntı Şiiri - Yorumlar

Aynur Uluç
498

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Yüzünde şehir taşıyan
Saçında
Yanan denizin kızıllığını
Gözlerinden ne saldığını hiç anlatmayım
Söylemeyim kopardığı dalgayı

Keçi yollarından bakayım

Tamamını Oku
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu 10.09.2008 - 12:11

    Yüzünde şehir..
    Saçında yanan denizin kızıllığı
    Ötesini biz bilelim.

    Sızı sızı sızarcasına.
    Köpük takvim. Ucu yakılmış şerbet tadı.
    Çimene elçi kum dereden..
    Engelli koşu bayrağı elde.

    Yine muhteşem.

    Cevap Yaz
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu 10.09.2008 - 12:08

    Sinyalı Dost
    Muhteşemsin.
    *********

    Cevap Yaz
  • Samiha İkbal
    Samiha İkbal 20.08.2008 - 15:25

    Şiir bilindiği gibi imgelem ve anlam oyunlarını içerir özsel olarak. Bilinen gerçekleri, saklı hayalleri ya da kurguları sıra dışı olmalı olan bir üslup içinde söz ipliğine dizmek şair işidir. Ve nadide inciler üretmek maharettir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki özellikle bizim şiir geleneğimizde geçmişten süregelen bir tercih vardır şairlere sunulan: Şiir için mi yoksa anlam için mi yazılmalıdır şiir? Şairin bu soruya vereceği cevap onun imgelerinin yoğunluğu ve kelime cambazlığını da etkileyecektir ve ağdalı ya da sade bir dil üretecektir şiir içerisinde.

    Ve sızıntı,

    Tarih artık dik durmaktadır şairin derununda ve zafer yoktur ortalıkta , yeni bir sayafa acılıyor tarıhten yana...sonuç, şair kalbi bır yakınlık olasılığını sorgulamaktadır...
    güzel bir paylaşımdı. Kutlarım...

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 19.08.2008 - 22:51

    Şair Uluç un şiirleri sonrasında çoğu zaman temel insani teorilere yönelir zihnim..

    mesela paradoks, mesela limit, mesela diferansiyel, mesela rubik küpü


    Epimenides paradoksu için, giritli Epimenidesin söylediği şu söz örnek olarak kullanılır ..giritliler yalancıdır..bu giritlinin söylediği söz artık sizi sonsuz bir karşıtlık çevrimine sokacaktır..

    bir de arrow paradoksu vardı..Bütün dereceleme yöntemleri kusurludur gibi bir açılımı vardı bunun..

    sonra limiti özetleyen o meşhur cümle..bir kişi iki metrelik yola daima yarısı kadar adım atarsa o hedefe asla varamaz...

    sonra diferansiyel..yani eğrilme, yani eğrilmelerin helozonisi, eğrilerek burulma..

    şu rubik küpü..hani sabır küpü dediğimiz bir bozduktan sonra toparlanması oldukça zor olan küp

    :)

    niye gülümsedim..

    Daha çoktu yazacaklarım..Ama insanların saçmalama katsayımın yüksekliği yüzünden gülümsediklerini düşünerek gülümsedim..

    Şairden özür...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta