Sizin kendinizi toparlayacağınız bir ada ...

Zeki Nurçin
43

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Atlas Okyanusu ya da diğer adıyla Atlantik.Büyük Okyanus’tan sonra en büyük ikinci okyanus.Bir zamanlar tek parça olan ata kıtanın bölünmesiyle oluşmuş aynı zamanda Avrupa ve Afrika kıtasını da Amerika kıtasından ayırmıştır.Akdeniz,Kuzey Denizi ve Baltık Denizi ile birlikte 106.2 mil kilometre kare alana sahip devasa bir düş gibi.Yeryüzünün beşte birini kapsar.3314 metre ortalama derinliği vardır ve en derin noktası Porto Riko Çukuru’dur.

Aslında atlas okyanusunu anlatmak için cümlelerin karşı konulmaz bir isyanı gerekir.Okyanus görünmez bir güç tarafından cezalandırılır gibi uçsuz bucaksız ve alabildiğince ürküten bir sessizliğe sahiptir.Gözleri telaşa sürükleyen bir esrarı vardır her zaman.Yolu ordan geçen her denizci bu psikolojiyi bilir.İnsanın belleğindeki düş ve hayalleri kırılma noktasına getiren gerçek ile rüya arasında bir yerdir.Burdan geçenler sonsuz bir evren içinde ne yana gideceğini bilmeyen bir soruya dönüşür çok geçmeden.Hayat ile kavgasına tam anlamıyla bu okyanusun üzerinde tutuşur.İnsanın,insan okyanusunda hangi fırtınalarla karşı karşıya olduğunu en iyi o dalgaların üzerindeyken görebilir.İnsanın kendisine tanıklık ettiği gizemli sulardır.Mavi rengini cömertçe çaldığı gökyüzünden alırda biz suyun kendisini mavi sanarız.Tıpkı bir düşü gerçek saymak gibi.Ya da bir şiirdeki hayali kadına aşık olmak gibi.

İnsanoğlunun kendisiyle hesaplaştığı dahası barış için savaştığı bir gün okyanusun üzerinde bir çığlık kopmaya başladı...Milyonlarca kuş havada daireler çiziyor,sarhoşmuşlarcasına uçuşup duruyorlardı.Attıkları o garip çığlıkları o devasa Atlantik Okyanusu’nun karnını yarıyordu...Sular yarılıyordu.Okyanusun gşkyüzünden çalığı mavisi yarılıp titriyordu.Girdaplar oluşuyor,azgın dalgalar kahkaha basıyordu sanki.Kuşlar öyle yüksek bir sesle çığlıklar atıyordu ki sesten etkilenen küçük bulut adacıkları hızla sürükleniyordu gökyüzünde.Kendi çığlıklarının ağırlığına ve onca kattedilen yolun verdiği yorgunluğa dayanamayan kuşlar kendilerini okyanusun tanımlanmaz bir canavarın ağzı gibi acık o dev dalgaları arasına atıyorlardı.Cesaret bu anlaşılması zor doğa olayını anlatmaya yetecek anlama sahip değildi...Kuşlar son bir hamle ile yaşamlarını bir bilinmezliğe kurban eder gibi okyanusun azgın ve korkunç dalgalarına çaresizlikle teslim ediyorlardı.İntahar edip ölüyorlardı.

Bu olaya uzak yakın bir çok denizci insanı tanıklık ediyordu.Bu tanıklık anlam verilmeksizin yıllarca devam etti.Kuşların bu cesur intaharlarının nasıl bir anlamı vardı? Birbirini katletmeyi,birbirine sorun yaratmayı aklının marifeti sayan insanoğlu bir şey yapamıyordu.Olayın en yakın tanıkları balıkçılarsa bu gördüklerine tek bir anlam veremiyorlardı.

Tamamını Oku
  • Asi Karikatürist Necva Kıyak
    Asi Karikatürist Necva Kıyak 04.03.2012 - 06:21

    'Kuşları içgüdüleri ve doğanın bir kuralı yok ettiği halde insanoğlu her gün çıkardığı,ahlakla bağdaşmayan sözde kurallarla bu okyanusda binlercesini katletmiyor mu? Barış adına savaştığı yalanını her zaman söylemiyor mu?'
    --

    Evet gerçekten insanlar ne yazık ki çok daha büyük hatalar ve zararlar veriyorlar doğaya ve insanlığa basit ve bencilce çıkarları uğruna...Çok anlamlı düşündüren güzel bir yazıydı ellerinize sorgulayan duyarlı yüreğinize sağlık Sn Zeki Nurçin...tam puanla

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta