Sizin İçin Kestim Saçlarımı Şiiri - Yoru ...

Enis Batur
60

ŞİİR


50

TAKİPÇİ

I
Femme vous suis-je,et de grand sens.
Sizin için kestim saçlarımı.
Yıllardır uzattığım.
Sizin için durdum ilk, dinlendim.
Yıllardır yorduğum.
Açtım sizin için bekledim,

Tamamını Oku
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay 26.09.2010 - 15:14

    madem bizim için kestin saçlarını
    kel kalmalara gebe akpak kabak kalaydın
    bostanlar dolusu çekirdek olup,toprağa yayaydın
    uzayan her dalında çiçek açaydın...

    madem bizim için kestin saçlarını
    kulağına küpeler de takaydın
    aklımı alan erkek düşüncenin altına
    kutu kutu kibrit çakaydın...

    inadım inat,dikildim yağmurlar içine
    uzattım işte saçlarımı,berber berber boyadım
    bir başka renkti her teli,lüleli,gör istedim
    bekledim,uçlarına mavi boncuklar takaydın...

    ben kel
    sen rapunzel olaydın!..

    :)))))))))

    herkese saygılar efendim.....

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 26.09.2010 - 15:07

    Bizim için başı kesilenler varken saçını kesenin lafı mı olur?
    Oy anam oy !...Nerelere götürdü yukardaki mükemmel!..şiir hey..

    Cevap Yaz
  • Ulvi Ziya
    Ulvi Ziya 26.09.2010 - 13:00

    Gezdim , Avrupa , Rusya ve Kızıl Çin
    Kestim saçlarımı hep sizin için...
    Kesilecek nerem kaldı , keseyim;
    Birşeyler yapmalıyım , demeyin niçin...
    Kestim , bıraktım;rengine baktım saçın...
    Ne yaptımsa sizin hayrınız için...

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 26.09.2010 - 11:47

    'Siz' diye kime hitap ediyor şairimiz ben çözemedim doğrusu. Siz dediği bir İngiliz arkadaşı mı yoksa, İngiliz hayranı entel bir Türk arkadaşı mı? Anlayanlar beri gelsin!
    Bizim içinse saydıkları(?) ki biz ondan böyle tuhaf şeyleri yapmasını hiç istemedik! Boşuna yorulmuş.
    Sen bizim için mutlaka birşeyler yapacaksan, Bizlerin gerçekten bizlere benzeyen bireyler olmamız için ve kendimize avdet etmemiz için dua buyuruver kardeşim! Zira milletin umumi derdi olan yozlaşmak ve yobazlaşmak illetinden kurtulmaktan başka ciddi bir derdi yoktur!
    'KİMİN HİMMETİ MİLLETİ İSE, O, TEK BAŞINA KÜÇÜK BİR MİLLETTİR!'
    Hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 26.09.2010 - 10:59

    soyunduğum gece: Sizin için.
    Devrilirken tutunduysam
    tutuşurken susmam
    zemberekte bu Eyyub
    hem cellat hem kurban
    sizin için
    bir tohum.... kutlarım günün şiirini

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 26.09.2010 - 07:35

    Gülümser güllü
    Mezarımı kazamadım
    Özeline yazamadım.
    Senin tavsiyene uyup
    Herkesin geçtiği zaman
    Geçersem yandım.
    Çarpmadığım araba
    Ezmediğim insan kalmaz.
    İnanmıyorsan
    Trafik kazaları istatistiklerine bak
    Kazaların pek çoğu
    Ya içkiden,
    Ya Kırmızı ışıkta geçmekten.
    Ben ne anlarım fransızca saç kesmekten.?
    Daha dün berberdeydim gülümserim.:)



    Cevap Yaz
  • Mehmet Binboğa
    Mehmet Binboğa 26.09.2010 - 02:04

    Ham çökelek...

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 26.09.2010 - 01:00

    Bir şey anladımsa arap olayım:))
    Tövbe yarabbi tövbe.
    Kemal hocam gel ne olur anlatta anlayalım.

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 26.09.2010 - 00:50

    Dün efsanelere atıf yapan bir şiir vardı günün şiirinde. Efsanelere atıf yaparken dünle günü muaheze ediyordu..Etmeye çalışıyordu.Ama dünü güne getirememişti..Efsaneler kendi başına bir şeydir.Edebiyatın bir türüdür.Ancak konu şiir ve efsane olduğunda biri diğerinin yerini alamaz. Biri diğerinin yerine ikame olamaz.Çünkü şiirin en muhkem yeri şimdidir..Şiir geleceğe projeksiyon yaparken de , geçmişi şimdiyle yüzleştirirken de temel meselesi şimdidir.Büyük usta sanatta ''aslolan hayattır'' demiş çünkü..

    Bugünkü şiir, şimdiyi efsane diliyle yazmış..Şiiri efsanelerin eskiliği ile yıpratmamış..Şimdinin efsanesi bünkü şiir...Hayatın aslolduğu bir zeminde hayatı kavramak için yekinmek .Buna kim ne diyebilir..Hayat kavranamaz, tanımlanamaz son ve mutlak bir kavramla çünkü..Bu yüzden çabalanır tırmanılır yekinilir hayatı tanımlamak için sürekli olarak bunun mümkün olmadığını bile bile..

    Şiirin ilk planda ateşe öykünen yanını, mumlara belli belirsiz tasallut eden rüzgarını , arındığı suyunu düşündüm ..Enis Baturun şiirlerini ve şiire dair veya diğer şairlere dair yazılarını düşündüm sonra..yani şiir ve şair yorumlarını..önsözlerini..

    ateş rüzgar toprak ve su..bilinen dört temel..en eski düşünce adamlarının belirttiği temel elemanlar

    ateş..öfkedir gazaptır, şehvettir, hazdır, kindir, , intikamdır karasevdadır..her halûkârda giderilmeyi bekleyen isteklerdir.

    yorum yazıları bu ülkede ateş temellidir..oysa şiir, yorum veya eleştiri yazılarına göre ateşle yola çıksa da sudan , rüzgardan topraktan söz eder..

    şiir bir doyum ikame aracıdır özünde..Şiir ateşin bir görünümü olan isyan ile yol çıksa da ,özünde ateşin giderilmesi için bir çabadır aynı zamanda.. , Ruhsal kavrulmanın bir durulmaya bir doyuma bir tatmine başvurması isteğini en temelinde şairden bile saklayarak taşır şiir.

    Yazı, sosyal hayattan , hayatın sosyal tabakalarından test için alınan
    metaryallere benzer.

    Türk şiirinde ateş dozunun yüksek oluşunu , hele hele eleştiri yazılarının büyük çoğunluğunun sadece ateş '' tin'' ine dayalı oluşunun sosyopsikolojik bir karşılığı olsa gerektir..

    Sözlerim genel anlamda bu şiire ilişkin olsa da daha özel olarak şunu söyleyebilirim şiir için...

    kibritin başındaki ecza olarak bekleyen o renkli, o pembe veya kiremit rengi o topaklığın o tohuma benzeyen topaklığın gördüğü yangın rüyası..









    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta