Ayrılık denince perva/sızımsın
Kavuşmak deyince zaman/sızım…
Sahi anlat umar/sızım,
Ne kadar da çok sız’ım var sana dair…
Ellerini sallayıp geçiyor zaman
Bir selamlık bile nefeslenmiyor
Gölgesini arayan ömrümde.
Yarın/sızımsın, anlam/sızımsın
Soğuk bir nefes gibisin günlerimde;
Üşüten, üşümeyen, görünmeyen,
Özleten, bekleten, beklemeyen …
Aramızda dert midir bu yollar
Yoksa saklı bir kurtuluş mudur
Zamanın buğulu balkonunda
Bilmiyorum, bitiyorum…
Perçeminden yakalanmış suskunluk
Gün gibi doğmuş gönüllerimize.
Darmadağın duruşlara tutulmuşuz
Batmayan hüzünlerde durulmuşuz.
Özlemek deyince maziyi tutup
Acı acı içirmişiz bekleyişlerimize.
Göğe bakmaları ağırlarken ücramızda,
Derin derin çekmişiz içimize havasını
Durup durup ağrıyan yalnızlığımızı.
Ben kavgasındaydım yine sensizliğin.
Hicranım büyümüş olabildiğine
Hüznüm birikmiş yüreğimin tortusunda.
Sırtında kambur gibiyim sevinçlerin
Ah sevda/sızım, yıkılışların avuçlarındayım
Eziliyorum, eksiliyorum …
Kayıt Tarihi : 4.5.2014 20:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!