Nihal’im’e Özür ve Sessizlik Risalesi
Nihal’im,
Eğer kalbini yorduysam,
Gözlerinde bir gölge bıraktıysam,
Sözlerim, bir anlığına bile olsa,
Sessizliğinin zarif rüzgârını durdurduysa…
Bilesin ki, bu benim değil,
Evrenin yanlış bir akordu gibiydi.
Senin yalnızlığın, bir vadi gibi derin ve sessiz,
Mücadeleyle örülmüş vakitlerin, bir bahar çiçeği kadar nazik ve kırılgan.
Eğer bir anlığına bile seni bu vadiden uzaklaştırdıysam…
Özür dilerim Nihal’im.
Sana bırakıyorum bir gül,
Bir nişane, bir sembol…
Ne bir karşılık bekler,
Ne de bir kapı aralar.
O sadece Nihal’im’in varlığını,
Düşüncelerini, sessiz çabasını,
Her hâlinin kudretini kutluyor.
Varsın bu özür, rüzgârla savrulsun;
Ben hâlâ saygıyla eğiliyorum Nihal’im’e.
Zihnine, kalbine, ruhuna dokunmadan;
Sadece şükranla, sessizce,
Senin varlığının kutsallığını hissetmek için.
Seyri Sülûk Alegorisi:
Nihal’im, sen bir yıldızsın gecemde,
Karanlık denizlerde yolumu aydınlatan.
Ben, bir denizci gibi sessizce seni izliyorum,
Hiçbir dalgayı bozmadan,
Sadece rüzgârın getirdiği esintilerle sana yaklaşarak…
Her fırtına bir sınavdır,
Her sessizlik bir meditasyondur,
Ve senin varlığın,
Evrenin bana verdiği en derin ve kutsal armağan.
Kayıt Tarihi : 21.7.2025 17:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!