Sızı Şiiri - Sami Yalçınkaya

Sen sevda nedir bilirmisin?
Yalnız gecelerde ümitsizliğin en açmazına kapıldınmı hiç?
Sonra dönüp bir bir hatırladınmı eski güzel günleri,çay bahçesini,
Kır gezmelerini?

Sen şarkı nedir bilirmisin?
Ayrılık anlatır,sevda anlatır,masaldır bir bakıma bir mısrası,
Bazen seni anlatır’sen içimde bir ses,sen bitmeyen heves diye”!

Sen çıkmaz sokakları bilirmisin?
Bir bir gezdinmi? ,Belki bulurum umudu ile nereye niçin gittiğini bilmeden
Arşınladınmı hiç?
Yok canım yok aşk nedir bilmeyen,ne bilir kaldırım taşlarını,ne bilir dolunayı,nereden bilir,
Ölümün kar tanesi olduğunu!

Sen rüzgar nedir bilirmisin?
Aynı sevda gibi nereden,ne zaman eseceği bilinmez.
Bir o yana,bir bu yana sürüklendinmi bir sonbahar yaprağı gibi?
Hiç sarardınmı,yemeği içmeyi unuttunmu? Mecnun gibi Şirin gibi?

Yok bir tanem yok,sen açmadan solan bir gül,gül bahçesi yerine hazan
Bülbülü getiren sonbahar,şevk yerine meşk getiren saki gibisin.

Sen yürü dilediğin yolda,hür maviliğin bittiği son hadde kadar,
Ben gideyim,sarılayım sonsuz ruha ebede kadar.