Sizden Bana Armağan Bu Yaşam

Mehmet Girişit
143

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sizden Bana Armağan Bu Yaşam

SİZDEN BANA ARMAĞAN BU YAŞAM

Tanrının varsa bir adaleti
Ve varsa bir merhameti
Elbet görecek bir gün beni

Ben istemedim böyle sevgiyi
Hatam neydi;
Nerde hata yapmıştım
Çocuk yüreğimde oyuncaklarım elimde
Oyuncak bebeğimle oynarken
Kadın gibi görünmeyi
Ve ergenlik bedenimde kadınlığı hissetmeyi

Annem neredeydi
Tenime şefkat yerine
Şeytan tohumları ekilirken
Kimdi bedenime sahip olan
Beni benliğimden çıkaran

Yaşamak istemiştim sadece
Hemcinslerim gibi ergenlik çağlarında
En büyük hazinemdi
Yalnız bırakılmıştım bir gurbette, gurbetin acımasız ellerinde
Ve artık bedenim de dolaşmaya başlamıştı günah tohumları
İstemediğim bir anda sabahı olmayan bir gecede
Ve beklemediğim birinde

Neredeydi annem
Beni kimlere emanet etmişti
Acaba tanıdığı, çok iyi tanımadığı birine
Ve ekmek için mi
Yoksa bir hırsın kurbanımıydım
Onun içinmiydi
Geceden sabahlara tek başıma
Çaresizce,
Savunmasızca bırakılmam
Neydi çilem bu yaşta
Yazılmıştı anlıma derince
Kim silecekti bu yazıyı
Yada yazılırken bu yazı çocuksu benliğime
Kim koruyacaktı beni
Kanıma kimler girmişti, rüyalarımdan uyandırarak
Baba şefkati beklerken zalimin birisinden
Sen neredeydin anne,
Seni köle gibi somuran şimdi biricik kızını ne hale getirdi anne
Para uğruna değermiydi
Değermiydi sabahlara kadar uykusuz kalmaya
Acı ile korku ile annesizliğe ağlamaya
Değermiydi, değermiydi anne

Bir baba böylemi severmiş yavrusunu
Koynuna alarak
Karısını sever gibi
Aşığına sarılır gibi
Vampir gibi kanına somurarak
Canını yakarak
Ve hayata küskün bırakarak
Ve yavrusuna kıyacak zalim olacak kadar
Bumuydu acaba
Böylemiydi Baba sevgisi, baba şefkati bumuydu acaba
Herkesin babası da kızını böyle mi severdi
Gece yarısı üstünü örtmek yerine,
Sevgilisini okşar gibi okşayarak
Masal yerine acı ninnilerle ağlatarak
Her baba da severken nazlı kızını
Kanatırmıydı,
Acıtırmıydı yavrusunun canını

Canım acıyor neredesin,
Neredesin anne,,, neden yoksun anne

Kurtlar sofrası bu olsa gerek
Hayvan olsa sahip çıkardı yavrusuna
Ve korurdu canı pahasına
Ben şimdi kimlere güveneyim
Kimlerin kucağına sığınayım anne

Sen hep anlatırdın ya
Dikkat et kızım kendine
Burası gurbet
Burası hasret
Burası acı vatan
Bura da acımaz hiç kimse, kimseye

Tek güvendiğin, güvendiğim
Dağlara kar yağmış anne
Tuttuğum dallar kırılmış
Düşmüşüm, bir çukura
Tutunduğum eller çok kirli
İstemiyorum böyle elleri
Ve bayram da öpüp anlıma götürmeyi
İstemiyorum ben bu şekil sevgiyi
Acı vatan içimizdeymiş be anne
Acılar dışarıda değil yuvamızın içindeymiş be anne
Güveyin mi oldu şimdi baş yastığın
Şimdi ne olacak anne
Nerede benim çocukluğum
Bir gece de bana ne oldu
Nereye kayboldu benim gençliğim
Hani nerede hayallerim
Çocukluğumu bana geri verin, Anneeeee

Sevgim daha da arttı anne,, nefrete dönüştü
Nefretim öyle büyüdü ki yüreğimde
Hiçbir kılıç, hiçbir kurşun sindiremez öfkemi
Sindiremez…..anne

Ben böyle değildim
Ben istemedim böyle olmayı
Bu benim değil, o
O Emanet ettiğin şerefsizin eseri
Sen de suçlusun, biliyorsun sende
Kim için, ne içindi
Hangi akla hizmet içindi
Bu kazançlar bu getiriler
Şimdi elinde ne kaldı anne
Bir hiç uğruna
Bir hayat körü körüne bakıyor yaşama
Tutsan bile çok geç
Elin değdikçe elime, elim yanıyor
Elimi koydukça yüreğime
Yüreğim kanıyor anne…..

Bu saatten sonra çok geç anne
Bırak beni bana
Çiçeğin koparıldı, bir defa dalından
Solmaya mahkum, göz yaşınla sulasan da nafile
Hani sen herkese hep dersin ya;
Geçmiş ola, geçmiş ola
Beni ısıran yılan, seni rahat bırakır mı sandın…………

Artık bir şey sorma bana,
Bu hayat benim, istesem de, istemesem de
Sizden bana armağan bu yaşam
Feleğin sillesini yiyen, İflah olmaz
Maviye aşık olan, hep dik bakar yaşama
Ve Unutma anne
Dik duran ağaçlar
Ayakta ve yalnız ölürler Anne…..

Mehmet GİRİŞİT
Gölbaşı / 17.10.2011

Mehmet Girişit
Kayıt Tarihi : 18.10.2011 19:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


gerçek bir yaşamdır..........

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Girişit