Siz yoktunuz.
Kusura bakmayın da hala da yoksunuz...
Benim dört duvar acılarım vardı aralarında çarpa çarpa gezdiğim.
Ezilirken, incinirken neredeydiniz?
Gözümden akacak yaşları yutkunarak çektim içime.
Yaşlarım içime akarak yaşlandırırken beni,
Siz bacak bacak üzerine atıp gülüşümü izlediniz.
Dağın üstünde:
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Devamını Oku
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı: