Siz yoktunuz.
Kusura bakmayın da hala da yoksunuz...
Benim dört duvar acılarım vardı aralarında çarpa çarpa gezdiğim.
Ezilirken, incinirken neredeydiniz?
Gözümden akacak yaşları yutkunarak çektim içime.
Yaşlarım içime akarak yaşlandırırken beni,
Siz bacak bacak üzerine atıp gülüşümü izlediniz.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman