Hiç bir zaman ben olmadınız beni anlamanız için.
Hiç biriniz ben olmadı ki.
Koca hayat öyle geldi geçti hesap soramadan kelimelere her bedende ayrı bir yürek.
Siz ne bilirsiniz ki acısı yalnız senin yüreğini yakar üşüşür duygularına düşüncelerin leş kargaları gibi.
Sen nasıl seversen istersin karşındaki de öyle sevsin seni.
Sonra sarılırsınız karanlık gecelere bir kaç hatıra gelir gözünüzün önüne hiç yaşanmamış gibi artık tükenmiştir ömür.
Siz ölmeden ölmek nedir bilir misiniz?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
beğeni ile okudum selma hanım kaleminiz dert görmesin.
tam puan+ant
Siz ne Bilirsinişzki,makaleniz oldukça doğal geldi bana.Skıntılara katlanmak en değerli bir ahlâk biçimidir. Sıkıntıları anlatmak sorunlarımızın sevgiyle paylaşımıdır. +10.
bu tür düşünceler okuyucuyu mutluluğa sevk eder.Aslında çok iyi bir yol göstericisiniz. Kutluyorum. Yüreğinize ellerinize sağlık.
Ahh! bu dizelere dökerek anlattığınız her duyguyu ben çok iyi bilirim. Tebrikler. Şiir listemde.
Sırlarla birlikte veda etmek...nerden bilinebilir'ki...Sevdim çok..Nice şiirlere.
Sevgiyle.
Çok güzel bir hesaplaşma...
Kiminle?
Hayatla, benlikle, var oluşla, gün ve geceyle, ruh ve bedenle...
Sebep-sonuçla, var-yokla, hayal ve gerçekle, kendi ve olamayanlarla...
Güzel bir iç çekişmesi...
Acabalarla, olup-olmamakla...
Geceye bürünmek, güneşte sararmak ve kurumuş ümitllerini üfelemek gibi bir yaşayışla hesaplaşma...
Beğenerek okudum Selma Hanım.
Takdir ve tebriklerimle.
Çok kısa ama bir o kadar da güzel bir deneme olmuş.
Geceyi gece gibi, günü gün gibi yaşayın.
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.
'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'
yalnız gecelerde cevapsız sorular sorulur hep.Bir de diğer taraftan bakarsan; Ay arkadaşlık eder,paylaşır senle karamsarlığı ve karanlıklar aydınlığa,morluklar mavilikjlere dönüşür gecelerde.hayata hep umutla bakmak gerekir sevgili kardeşim.Kalemine sağlık.
Birbirine geçmiş çemberler gibi 'yalnızlık' sorunsalını yoğunlaştıran tümceler..
Düşünceler,hem kendi kendisinin neden'i hem de yönetcisi gibi bir karmaşık yapıyı imliyor.
İçselleştirme 'ben/merkezli' söylemle dışa vurulurken okura okuyup susmak kalıyor.
Kutluyorum.
Erdemle.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta