Yollarmıdır iki kalbi birbirinden ayıran?
Yoksa ayrılıklarmıdır bir kalbi yollara koyan?
Güneşin hızla kaybolduğu,
Karanlık tepelerde kalır kalbi en çok kırılan.
Ve sahile vuran denizyıldızı gibi,
Kupkuru olur bir yarısını denizler ardında bırakan.
Görmeyen gözlerle bakar bırakıp gittiğine.
Titreyen ellerle tutunur,
Anı dedikleri acıtan gerçeğe.
Yüreğine duvarlar örmüş bir adamı,
Gözlerinin derinine saklamış bir kadın,
Adına dalgalar gizlenmiş bir şehirde,
Yavaşça yaşlanışını izler titreyen mumların alevinde.
Dileğini geceye sessizce fısıldayıp,
İçindeki acıyı üfler bir seferde.
Penceresine konacak boncuktan kuşları bekler.
Ve bir kez daha öğrenir;
Sevmekte yaşamak gibi,yaralanmaktan korkmamaktır.
Gerçeğin perdesi açılır önünde.
Bitmemiş bir aşkın son sözü olmaz.
Her sabah yeni sözcükler biriktirir yürek,
Ve yalnız akşamlarda büyütür onları.
Yeni yaşına,yine yenik başlar kadın,
Yüreğinde başlayıp gözlerinde patlayan acıyla.
Kocaman bir sevdanın; küçücük sözcüklere sıkıştırıldığı,
Bir not bırakılır telefona:
-'Daha çok yılların geçecek BENSİZ.
-'Ama önemli olan BENSİZ de mutlu olman'
-...............
-.............
Ve anlar kadın;
Artık bu aşkın BİZLİ değil,SİZLİ yaşandığını.
Ben(SİZ) ,sen(SİZ) ,biz(SİZ) ......
27,05,2007
Nilgün YıldırımKayıt Tarihi : 20.6.2007 12:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

selam ve saygılarımla kutluyorum..
TÜM YORUMLAR (1)