Bir kadın; 8'inde hasret kalmış babaya, 16'sında ise sılaya. Köyün en zeki kızı, babasının okutmak için merkezde ev kurmayı hayal ettiği kızı. Yarım kalan baba hayallerini, 19'undan itibare kucağına aldıklarıyla gerçekleştiren, 52'sinde kocasını sonsuzluğa uğurlayan bir kadın... Bir bebek; iki deli kanın, biraz kavak yeli biraz asi yüreği ile dünyaya 'merhaba' diyen. Kavak yeli borana dönünce, fırtınalar savurmuş iki deli kanı. 56'sında bir kadın, tutmuş bebeği. Torun diye geleni, evlat diye yürütmüş yıllar boyu. 'ANNE' bilmiş bebek, O'nu....
Bir kadın; Cemile Hacer ERDOĞDU. 89 yıllık çınarım. En asi yanım, en hoyrat bağım, en şımarık yanım, en çocuk ruhum, annem...Çok yaktım canını, sen de benim canımı. Ama biz, birbirimizin tek merhemi değil miydik? Bir damla gözyaşıma, dünyayı kaldırırdın ayağa. Selde boğuldu gözlerim anne. Dünya yatsın, sen kalk ayağa. Dikil yine karşıma, hesap sor, bağır çağır, küfür et. Ben yine sinirleneyim, kavga edelim. Tüm apartman bizi dinlesin. Bu sefer öyle yaktın ki canımı, hiçbir yangına benzemiyor bu ateş. Tuhaf geliyor insanlara, babaanne arkasından bu denli dağılan biri. Ama sen benim babaannem değildin ki! Babandın, annemdin, kızımdın, kızgınlığımdın, aynadaki suretimdin... "İnsan babaannesiz büyür ama annesiz büyüyemez. Büyüse de yarım büyür" derdin. Tüm yarım yanımı doldurdun, babaanneyi unutturdun. Beni yarım büyütmedin. Babaanne demenin nasıl bir şey olduğunu hiç öğrenemedim. Merak da etmedim zaten. Eksikliğini de hissetmedim. Ne de haklıymışsın. İnsan annesiz yarım kalırmış. Öyle bir yarım ki bir yanım... İnsan en çok kendine kızarmış ve kendi suretini gördükleriyle kavga edermiş. Şimdi kavgamı kaybettim ben. Kendimi koydum, toprağa. Aynadaki suretimi kaybettim, ecza kokulu koridorlarda. Kar yangınları var her yerimde. Bilmiyorlar annem, bilmiyorlar. Biz, babaanne-torun olamadık hiçbir zaman. Vaktimiz yoktu. Anne-kız olmaktan, yanan-yakan olmaktan, tek bir ruhu iki farklı bedende yaşatmaya çalışmaktan, en büyük kavga, en tutkulu sevda, en kopmaz bağ olmaktan, vakit kalmadı babaanne-torun olmaya.Haydi kalk gel...! Babaanne-torun olalım bu sefer. Belki daha az yakarız birbirimizi, bu sefer. Daha serin olur, gidişlerdeki yangın....
Annem...Mutlu uyu sen. Bakma gözyaşıma. Sigaramın dumanı kaçtı yine. Gidişindeki yangınımı kimse anlamıyor diye üzülme. Onlar nereden bilecekler ki...! Siz hiç, suretinizi kaybettiniz mi? Ben kaybettim...Aynadaki boşlukta boğulmak nasıl bir şey, bildiniz mi? Ben bildim... Siz hiç, kendinizi toprağa gömdünüz mü? Ben gömdüm... Siz hiç, buzul yangınlarda kavruldunuz mu? Ben kavruldum...
Kayıt Tarihi : 18.3.2013 05:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
tebrıkler kutlarım
TÜM YORUMLAR (2)