Siz de Doğrucu Davut musunuz?

Güner Samlı’yı severim. Doğrucu Davut’un tekidir kendisi. 70’li yıllarda TOPLUM Gazetesini çıkartırdı Gaziantep’te. Unutamam: Bir gün herkesi şaşırtan bir manşet atmıştı gazetesine:

“Babam, kaçak inşaat yaptırıyor! ”

O yıllarda çocuklar tiner çekmezdi. Gazete satarak ekmeğini taştan çıkartırdı. Çocuğun teki de, koltuğunun altındaki bir demet gazeteyle koşturuyor Müterci Asım Caddesinde. Şıhcan’a doğru… Bir yandan da bağırıyor:
“Yazıyor! .. Gazetemizin sahibi Güner Samlı’ının babası Ahmet Samlı kaçak inşaat yaptırıyor. Yazıyooor!

Önünden geçerken Ahmet Samlı durduruyor çocuğu.
“Ver bakalım şu gazeteden bir tane.” Alıyor. Okuyor.

“Babeyn kabirine bastım senin,” diyor haberi okur okumaz da, Güner’i kastederek. “Akşam o kaçak inşaata yatmaya gelirsin sen…”

Hangimiz Doğrucu Davut değiliz ki. Halil Zor’u okuyorum. CHP adaylarına veryansın ediyor. Nejat Güneri’ye bakıyorum o da öyle yapıyor. Babalarımızın anamızı öptüğünden söz ediyor ikisi de yazılarında.

“Evlerde anamızı öpen babalar sadece bizim babamız mı yahu! ” diye içleniyorsunuz. Başka evlerde ne analar öpülüyor, görmüyor musunuz? Neden onları yazmıyorsunuz da illa ki kendi babalarımıza takıyorsunuz kancayı?
Anladık, gönül yarine küser. Dağ, toprağına; dal, yaprağına; el, parmağına küser. Ama birader öbür evlerde küsülecek kimse yok mu?

Adamlar cumhuriyetimizin boğazına dayamışlar hançeri…
Amerika’da alesta bekliyor, zamanı gelince gönderilecek olan bunların ağa babaları: Müstakbel halifemiz…
Ona yer hazırlıyor AKP… Siz hala “Doğrucu Davut”luk yapıyorsunuz:
“İmdaaat! Babam anami öpüyor! ” diye bağırıyorsunuz.

Sizin yaptığınızı Habil Kabil’e yapmadı vallahi. Bırakın da yarın, onlar öpeceğine kendi babalarımız öpsün analarımızı yahu. Karısı değil mi?