Yazılar - Siyaset Şiiri - Recep Akıl

Son zamanlarda edebiyat sitelerinde yeni bir moda çıktı ortaya. Siyasi içerikli yazılara yasak getirmek… Neymiş efendim üyeler rahatsız oluyorlarmış. Üyeleri rahatsız etmemek lazımmış. İyi tamam, yazmayalım da bir yazının siyasi olup olmadığı kararı hangi ölçülere göre verilecek?

“Siyaset” deyince akla ne geliyor? Ne tür yazılar siyaset içerir, hangileri edebi yazıdır, hangileri değildir? Ve daha bunlara benzer pek çok soru… Önce bu sorulara bir cevap bulmak lazım… Da nasıl?

Biri çıksa Karl Marks’ın Das Kapital’inden alıntılar yapsa, sonra da tutup Sosyalizmi öven, ona arka çıkan bir yazı yazsa, bu yazı ne türden bir yazı olurdu meselâ? Siyasi bir yazı denilebilir miydi böyle bir yazıya? Ya da tam tersi…

Bir başkası da çıksa “Senfonik müzik Kapitalizm’in ekonomik olarak yükselmeye başlamasıyla birlikte ortaya çıkmış ve hayatiyet kazandığı bu toplum yapısının karakterini oluşturan değişik katman ve sınıfları temsil eden bir müzik türüdür. O kadar ki bir senfoni orkestrasının oturma düzeni bile Kapitalist toplum yapısını çağrıştırır ve bu şekliyle de burjuva demokratik rejimlerine ilham kaynağı olmuştur,” dese Meselâ? Paragrafta Kapitalizm, burjuvazi, demokratik toplum, katman, sınıf, rejim kelimeleri geçtiği için bu yazı siyasi bir içerik kazanır mı mesela?

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün… Siyaset denilen şey aslında hayatın ta kendisidir. Nerede insan varsa orada siyaset vardır. Bir tanım yapılacak olunursa eğer, denilebilir ki “Her hangi bir toplumda çatışma halindeki çıkarların uzlaştırılması amacıyla ortaya koyulan faaliyetlerin adıdır siyaset. İnsan ve onun oluşturduğu toplumların düzeninin sağlanabilmesi için elzem olan şey… Bilinen bütün ideolojilerin en temel ögesi…

Demek ki neymiş? Siyaset olmadan hayat olmazmış. Ama hangi siyaset? Mesele bunun adını koymakta.