ama yüreğim korkusuz,cesur
kurşunda çok iyi biliyorduki;
hayatıma son vermesiyle
ruhum hep aynı buruklukta kalacaktı
bu dünyadan almamışken ben hevesimi
AŞK denen illeti tatmamışken
Sensizliğe dair yazılmış bir mektup bırakıyorum gözlerinin yamacına
Akşam alacasıdır gözlerim şimdi
Bir tutam dudak ağrısı iliştir dudaklarıma
Hüzünlere hazır değildim oysa ki
Geldi ve yapıştı yakama
/ Terk edilmiş yalnızlığa bürünüyorum bir anda
İçimde hükümsüz sızıların girdabı
Ra isminde eski mısırda bir tanrı
Yeni bende sen diye bir tanrı
Hangi tanrı daha aşıktı mabedine giren sevdalısına /
Kime baksam sen oluyorsun
Nerden bir ses duysam senin sesini duyuyorum
Ben bu gece yalnız,bir başınayım
Kar tanesi sessiz düştü bu gece yere
Havada hüzün havada sis vardı bu gece
/ Sana firar ediyorum şimdi
Gözlerine kıvrılıyorum
Avuçlarında gizleniyorum
Yüreğine sığınıyorum
Üşüyorum,titriyorum
Bir çocuk var biliyormusunuz?
Gözyaşları boncuk boncuk
Mermi çekirdekleriyle yapılmış tespih taneleri gibi
Katılaşmış yüreklerin asitli suyu
Devrim türkülerinin hıçkırıklarıdır
Gel ne olur
Kavuşalım artık yarim
Kavuşursak çıldırırız biz,biteriz
Mutlu sonların katili oluruz
Birbirine bakan gözlerimiz kör olur mutluluktan
Herkes gibi degiliz ikimiz
Şiir olmayı hak eden bir yüreksin
Gözlerini gözlerime çivilediğim bir resim karesi
Sözlerin ince bir sızı
Gülüşün ab-ı hayat
Sen Şiir olmayı hak eden bir yüreksin
Bilesin ki sen aşksın...
Seni iki dudağımın arasında sayıklıyorum her an
Benden gidişlerinde hem kör hem dilsiz oluyorum cano
Sen gitsende benden
Çığlıkların yükseldiği bir şehrin ortasındayım
Kaybetmişim kendimi sokaklarında
Yağan yağmurlara karışmış gözyaşlarım
Kanıma işlemiş şehrin soğuğu
Nazlıcanım,sevdiceğim bana seni gerek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!