Siyahı sorsalar Gözlerin Derim.

Mehmet Muratoğlu
125

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Siyahı sorsalar Gözlerin Derim.

Bir bahar sabahıydı.
Merhaba dedim hayata.
Kervanların göç zamanıydı.
Gecenin, gündüze eşit olduğu,
Dalların çiçeklere bürünmeye başladığı,
Umutsuz soğuk havaların yerini
Ilık ve serin,
Karların mevsimin son demini kışladığı
Dağların yamaçlarında yaban lalelerinin
Kelebekleri misafir etmeye başladığında
Eteklerinde.
Kuzuların doğum arifesinde.
Mevsim, nisan yağmurlarına gebe.
Toprağın yeşile, dalların çiçeğe.
Doğanın desen-desen, rengarenk bir örtüye büründüğünde.
İşte böyle bir ilkbahar sabahı
Bahçesinde kuşların ötüştüğü bir yerde.
Böyle büyüdüm o yerde.
Sevinirdim, çocuktum dünya gözümde toz pembe.
Oysa zaman hayatın en acı anlarına gebe.
Gelip geçti haylice zaman.
Ben ilk seni tanıdım.
İlk seni sevdim.
İlk sana bağlandım.
İlk senin ateşinde yandım.
Gelişini beklerdim her yazın başında.
Günün birinde bakmışsın bir dilber belirirdi
Sokağımın başında.
Sevdanın dizeleri yazılırdı kalbimde,
Kazınırdı hat-hat, mısra-mısra.
Bir efsun belirirdi billur bakışında.
Geçip gidince zaman gelince ayrılık vakti
Bir hüzün kaplardı içimi
Geçer miydi onca zaman gözlerinden uzakta
Sana hasret yüreğim, hüzünle dolar
Sen giderken ardın sıra kıvrılan yollar.
Derken, günler gelir geçerdi.
Her gidişinde gönlüm seninle uzaklara göçerdi.
Her renk sende bir başka güzeldir.
Siyah…
Siyah, sana özeldir.
Siyahı sorsalar, gözlerin derdim.
Gözlerin…
Ama her şeyden öte sendin tek derdim.
Yıllar sonra duydum ki,
Sen şehre taşınacaktın.
Bense çocuklar gibi şendim.
Çocuklar gibi…
Sen gelecektin.
Oysa uzağında nasıl hasretsem sana
Yakınımda da o kadar hasret.
O kadar tutsaktım sana.
Ve…Seneler çabuk geçti.
Yıllar zamanın çarkında eriyip gitti.
Yıllar günler gibi tükendi, bitti.
Senden uzağa atınca beni hayat.
Yine sana yakın tuttum kalbimi hayata inat.
Her gün seni özledim günümde,
Hep seninle gezindim gece şehrin caddelerinde.
Kabus gibi biten gecelerde, sana hasret kaldım düşlerimde.
Hayat kocaman sahne,
Mesafelerse perde.
Ve Son perdede başlamış ayrılığın oyunu.
Çıkarıp attın birden asıl olan huyunu.
Sanırdım sende beni benim gibi severdin.
Onca seneden sonra çekilmez acı verdin.
Şimdi iki el gibi birbirlerinden uzak.
Uzaklıklar saklamış içinde bin bir tuzak
Öfkeden bina kurdum aramızdaki duvar.
Sessiz çığlıklarımı yalnız ölüler duyar.
İçimde şaha kalkmış dolu dizgin dalgalar.
Nihayet bulup rüzgar, dinse de fırtınalar.
Aklımı kemiriyor çözülmeyen onca sır.
Yığınlarca bilmece, cevapsız sorular var.

Mehmet Murat

Mehmet Muratoğlu
Kayıt Tarihi : 11.9.2011 16:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Muratoğlu