Siyah ve Beyaz Şiiri - Mustafa Alaybeyoğlu

İzafi her şey
Gökyüzünün hardal rengine dönüşmesi
Denizin turuncu oluşu
Dağların mavi
Çam ağaçlarının sarısı
İzafi her şey.

Delilerin biz akıllılara deli gibi gülümsemesi
Akıllıların onlara ona keza bakış açısı
Martıların çölde sürünerek avlanması
Kertenkelenin dalgalardan sıyrılarak yakalaması avını
Köpeğin miyavlaması
Kedinin fareden kaçışı
Baykuşun güneşe hasretle bakışı!
Kırlangıcın öğle vakti dansı doğa ile…

Bir miting var denizin yirmi fersah altında
Deniz atları üzüntüde katılamamışlar
Yunuslar köpürmekte balinalar perişan
Deniz yıldızları gülümsemekle karışık
Tek kollu sevişmenin dramında ahtapotlar
Malum Ahmet Kaya dinlerler!
Birazdan köpürür deniz…
İzafi her şey.

Silkelendim!
Hadi senin dediğini yapalım dedim;
Kendime geldim…
Bir kuşum…
Muhabbet cinsinden,
Tüylerimden yolladım su damlası gibi,
Az önce yukarıdaki izafilerimi
Gökyüzünün hardal rengini
Çam ağaçlarının sarısını
Martıların çölde avlanmasını
Baykuşun güneşe hasret bakışını
İzafiden çıkarttım
Senin.. ben gibi dediklerinin
Gerçek olan evrendeyim.

Siyahı anlat bana.
Ama beyazı sorarım
Kediyi anlatırsan köpeğin sesini de!
Kırlangıcın akşam ikindisinde nasıl gezmeye çıkması ona keza
Soracaklarımı anlatmazsan
İzafiye gelirim, kızamazsın bana.
Yunusların balinalarla aynı denizde,
Deniz yıldızlarının
Gökyüzündeki yıldızlarla,
Bir olduğu bir dünyayı veremezsen bana.
İki kolu olup sevişmeyenlerin dram dünyasından
Ahtapot kollu bir dünyaya izafiye gidersem
Kızma bana
Şehirde bombaların patlarken
Benim sevişmediğim kentlere
Martıların ağlarken
Bizim gülemediğimiz
Denizlere gidersem
Kızma bana.

Bir tuzlu su damlası düştü
İri martının gagasından
Terimi siler gibi uyandım
Güneş yeşil rengini gösterirken göz bebeklerime
Çam ağaçlarının mavisi
Kendime getirdi beni!
İzafi bir rüya imiş gördüğüm
Ve gerçek dünyaya
Gülümseyerek baktım
Siyah bendim
Beyaz sevdiklerim
Gerçek dünya…

Terimin rengi
Terimi silen elimin
Rengi….