“Siyah sütünü içiyoruz sabahın akşam saatlerinde
onu içiyoruz öğle sabah demeden hep
onu geceleri içiyor, habire içiyoruz” – Paul Celan
(Çev: Gertrude Durusoy - Ahmet Necdet)
Şiir ve felsefe, sözün özüne olduğu kadar insanın, doğanın ve yaşamın özüne yapılan yolculuklardır. İkisinin de ontolojik ve estetik kaygıları vardır. Arayışçı roller üstlenirler. Bu yüzden kesişir yolları.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan