Zamanın yaklaşıyor
artık eline al kalemi çocuğum
ivedi bir mücadele içindeyim diye başla ve yaz!
bu yol Hakk yolu derken
bu yol illâ ki vatan diye inlerken
şu karşımda duran
her defâsında kalem ucuna düşen şühedâların
ortasında sinem çarpar da çarpar
kirpiklerime sor
uyku görmüş mü
gözbebeklerim yüzler karası
işte memleketimin manzarası!
ben,iç yüzümdeki oğuz mayası hecelerimle hakikâtta durdum
her daim soytarıların göz üstüne oturdum!
bana hiç benzemeyen
üstüme soyunan karanlıkta boğuk boğuk dolaştı şahdamarım
nefes alayım diye
tutuşturmak istedim sazımın her telini
ama şeytan beyinler anlamadı beni
sen yunus yüreğinle bir daha anlat dedin...anlattım
anlattım da; ben işkence sürgün etlerdeydim
Bozkurt mekânı setlerdeydim
demek istediğim nöbetlerdeydim
"mevzubahis vatan" denilince kudurdum
illâ ki öz üstüne oturdum!
Devletim var devletimin temel kanunları var
Ana / yasam var
bir de anayasımı ihlâl edenler var
ihlâl edenlere alkış tutanlar var
Türk kanı ile nefes alan Türkiye Cumhuriyetinde
haram maaş alanlar var
benim kirpiklerime nasıl uyku düşsün çocuğum
ben TÜRK kimliğimi;
ilim bildim,irfan bildim,söz bildim
durdum
işte bu anlarda giz üstüne oturdum!
çocuğum
Kür Şâd'ca tarihi,şânıma sordum
çelik bağrımla edebî kardım
gün geldi hecelerimi efece sardım
atalarıma sordum
dediler ki; "bizler dönmeyi bilmeyiz, yürürüz"
bu söz üzerinde durdum
dönenleri kahpece vurdum, ben töz* üstüne oturdum
ey Oğuz'un Alparslan'ın torunu
sana nasıl bir vatan bırakıyoruz?
paşaları cezaevinde,bölücüleri bal,kaymak peşinde
demokrasi kavramını, anlatırsın
soranlara anlatırsın bu yıkımı
sana siyah bir şiir yazdım
vatanıma ve tüm siyah şiirlere sen bağır
çünkü
her nefes aldığımda biraz daha acı veriyor
senin Türk'lük kanın acıyla erimesin
dar ve eğik kafalılarla boğuşacaksın
sesin Türk diyarlarına efil efil essin! ..
sen neslim sesine eşsin! ...
ve..Türk'ün onuru; illâ ki Turan ülküsü diyeceksin!
şimdi
memleketimin yüzünü anlatan şiirlerim yolun kenarında bekliyor
ve artık sen sokağa çıkabilirsin
eğil! kör kuyudaki karanlığa
de ki;
illâ ki vatan
eğil! şühedâ fışkıran toprağa
de ki;
illâ ki şehit yatan
Velhâsıl'ı kelâm çocuğum
bu söz üzerine sakın oturma
"Vatan, kalem tutan eldir" unutma
bu "siyah şiiri" de sakın yabana atma
aşılmamış dağları,çıkılmamış yolları keşfet
ben yorgunum beni affet!
ve
dün ile övünürken yarına hazırladığın kıyafet
senin destanın...
bugün ise âfet mi âfet!
Nihal MirdoğanKayıt Tarihi : 13.9.2011 20:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihal Mirdoğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/09/13/siyah-siir-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!