Siyah Şapkalı Adam Şiiri - Sakin Karakaş

Elleri kömür karası
Alnı ak
Kırkların başında
Otuz otuz beş yaşında
Buz tutmuş çeşmeden
Abdest alıp
Çıkar yola
Ve Çatar başında bir mola
Siyah şapkalı adam
İşte o benim babam

Mağrur ve derin bakışlı
Kömür taşır yazlı kışlı
Şakaklar çizgi çizgi
Dilindedir yanık bir ezgi
Bir nağmedir at arabası tıkırtısı
Onu biraz üzer
Yağmurun şakırtısı
Kalın ekose paltosu
Üstüne çeker battaniyesi pulu
Ve Allah’ın emekçi kulu

Siyah şapkalı adam
Sermayesi atları
Tek başına taşır
Aynalı dolapları
Bıyıkları kaytan
Karakaş ve kara gözler
Yiğitlik gelir soydan
Siyah şapkalı adam
Köstekli saati belinde
Kamçı tutar sol elinde

Yokuş başı atlar ıslak
Harlı mı harlı
Çul serer, ter siler
Siyah şapkalı adam
Merhametli duyarlı

Toz duman toprak yollar
Eskitmez onu yıllar
Mağrur ve derin bakışlı
Kömür taşır yazlı kışlı
Siyah şapkalı adam
İşte o benim babam

Zemheri dağlar duman
Fındıcak aman aman
Taşkesen’de kurt ulur
Tipi yağar yol bulur.
Siyah şapkalı adam
Yiğitlik ne de yaman.
O benim babam

Hava buz yağan kar sulu
Allah’ın mert kulu
Ekmeği kara taştan
Yiğitlik gelir baştan
Siyah şapkalı adam
O benim babam
O benim babam

Sakin Karakaş