Yer değiştirmelere özlemli kader
Bugün, hazırlıklar tamamlanırken
Çiçekler kalkmamak üzere inerken toprağa
Vaktim bile olmadı, korkmaya
İçimdeki acıyı nedensizlikle vururken
Bu boş sınıf camlarına yaslanırken
Çam ağaçları gelir aklıma
Çocukluğumdan kalan
Kulakların diplerine müzik fısıltıları
Kesik ve kanayan bir yara gibi
Silmeye çalışırken fışkıran kanlarımı
Sessiz soluklarla yuttuğum hapları
Haplar, gülmek için biraz daha
Gözaltlarıma yorgunluk çökmüş
Baş ağrılarına dur diyemeyen
Bu vucuda lanet olsun
Ben kimim?
Kesmeye çalışır gibi ayaklarımı
Çıkarmaya uğraşır gibi gözlerimi
Alıp çöpe atar gibi bu şiirle, verdiğim emekleri
Mutluluk gerekmez miydi?
Bir iki damla da yeterdi aslında
Hak edecek birşey yapmadım bu yalanda
Bembeyaz, temiz sevgimin kanlandığı alanda
Kıpkırmızı kan
Aksın artık oluk oluk
Nerden akacaksa
Nereye gidecekse
Tamamen ölü bir gülümseme
Hatta bir kahkaha
Haksızlık lanetim oldu yine
Bağlı değilim artık, o paslanmış yemine
Hep ağlamak istiyorum
Sadece ağlamak
Ne kadar çaresiz olduğumu görüyorum
Aslında çıkış olmayacağını biliyorum
Yine neden?
Nefes almak istemiyorum
Kalabalık ortasında ağlamamak için yazdığım şu satırları
Bayılmamak için yırtıp atamıyorum
Boş bir banka oturup
Güneşli günden de nefret etmek
Her türlü lanetin getirdiği sefere
Yüzüme vuran güneşin koyduğu kefene
Nefret ediyorum
Akmayan göz yaşımdan da
Kaçmaktan mükellef olduğum sorumluluklardan
Ve bu âni bastıran uykulardan
Plastik yaşlara neşter bugün
Zamanı tutamadığımı anlıyorum
Yenilikler gelirken günlerce
Ben eski düşüncelerle ölüyorum
Binalar yıkılsın
Geleceğe umutlarım için
Suskunluğumun doğurduğu duygular
Alışılmışın dışında vurdular
Baharlarımı yaşayamam
Bu bulutlardan taşamam
Çıkan barikatları artık
Tek başına aşamam
Beklemek zamanı doldurmayı
İçimde kalmışları doldurmayı
Ömrümün ucuna astığım değerler
Birer birer aşağıya inerler
Kutsal şeyleri aşamam
Yıkıldım ve dizlerim de yok ayağa kalkmak için
Sabahlarıma koyduğum aile yok
Akşamlarımı süsleyen değer
Sözcüklerime düğümlü istekler
Gemiyi bekleyen limanı yakmışım
Dalgalar da durmuş zaten tükenmişlikle
Beklentiler ise katledilmiş
Geceler sevmemiş beni
Gündüzler gülmemiş yüzüme
Alamamışım nasibimi haklardan
Değmemişim bu zamana kadar vaz geçmeye
Ne kadar anlatsam da
Olmuyor, sabahlıyorum
Bu uykusuz gözlerin kahvesinde
Hayatımın en ağır meselesinde
Hiç bu kadar bırakmamıştım yumruklarımı
Hiç bu kadar sevmemiştim bir kadını
Hiç bu kadar ağlamak istememiştim
Hiç bu kadar toprağa vermemiştim
Değişiyor herşey
Dün gördüğüm bahçeden, yarınki çöle
Tükenmiş denizlerden, kurumuş göle
Ben prangalarına hizmette bir köle
Hiçbirşey düzelmemiş
Hiçbirşey değişmemiş
Bir ruh sokak başında, mutlu olmayı bekler
Farketmiş çoktan, umutları siyah renkler
Rodya Raskolnikov
Kayıt Tarihi : 8.1.2022 22:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Rodya Raskolnikov](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/01/08/siyah-renkler-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!