Tarif edilemez bir hüzün var bu gece yüzünde.
Biliyorum...gideceksin...
Bense avucumda ölü bir güvercin kalıvereceğim sokak ortasında.
Sigarasız kalmak gibi bir şey dudaklarınsız olmak.
Siyah yağmurlar gelip vuruyor pencereme,üzerlerinde adın yazılı.
Cama ela gözlerini çiziyorlar.Sonra trenler geçiyor,saçlarını alıp götürüyor eski bir şehire.
Garipti belki de minik bir güvercine henüz doğmamış bir çocuğun adını koymak.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta