Hiç mektup yazmadım yazamadım ve ben… ben hiç böyle de aşık olmadım…Sensiz hiç kalmadım soğuk ve karanlık geceler geçirmedim sensiz,… ağlamadım ağlayamadım gidenlerin ardından.. giden olmadı… hep ben, hep ben gittim ardımda göz yaşı bırakarak.. çünkü… yanmadı yüreğim alev alev ben hiç ölmek istemedim aşk için…ama sen ve tek senin için…
baksana şu halime bak…bana…. bunu sen yaptın…beni bu hale senmi getirdin? Söyle neden..neden? gitmelimiydin illaki sen benden?
Sana satır satır ağladım….kalemim göz yaşı, mürekgebim kan.. göz yaşlarımdan mektuplar yazdım hepsi kıpkırmızı, hepsi alev alev…hepsi ben ve hepsi bendeki sen…
Hayata küstüm ben sensiz…biliyormusun..nefes almak istemedim sensiz…günlerce, haftalarca, aylarca hatta yıllarca….hiç gülemedim…tebesümde hep acılar saklıydı.. hep hüzün vardı gülüşlerde.. sen beni öylesine değiştirdinki, hiç bakmadı gözlerim..hiç görmedi kalbim..hiç tutmadı ellerim….…
Hatırlarmısın…senle uyanırdım ben..birlikte güneşin doğuşunu izlerdik…bizim için doğardı sanki her gün ayni saatlerde…sımsıkı sarılırdın bana..o günler hiç bırakmıycak gibi sarılırdın… sımsıkı…sımsıcak..sevgi dolu, aşk dolu…sen dolu..biz dolu aşkımız vardı…biz vardık günün o saatinde doğan yeniden.. ve her gün doğardık…hiç eskitmedik sevgimizi, doğan her güneşle…biz vardık..
sen ve ben.
Ayrılmak istemezdin yanımdan. Avuçlarmı öperdin, senin için yaptığım yemeklere aşkımı katığımı söylerdin..doymak bilmezdin bana, doymak bilmezdin…sen bize…dizinin dibinde kucağında, kollarında sana sığınabilecek heryerdeydim..hayat sendeydi.. Sen…hep kokumun üzerinde olduğunu söylerdin.. hatta.. hatta saçımın telini üzerinde bulduğunu onu atmaya kıyamadığnı söylerdin….arardın sorardın günün her saatinde…aşıktın, sende sevmiştin öyle değilmi? Söylesene?
Düşün sen, artık varmı bundan sonra benim için yaşam varmı hayatın güzeliği. Sen gittin ya ben hiç açmadım perdeleri bakmadım güneşe..hiç günün doğuşunu izleyemedim senden sonra…gülen gözlerimle kumsalda yürümedim denizin kokusunu içime doya doya çekmedim….gitti bendeki delilik, gitti bendeki heyecan…sen giderken götürdün…aldın sen beni benden…hani pervasızca yaşardım hep…dağı, denizi, güneşi, ayı, yıldızı, bir çiçeği.. gülleri severdim… en sevdiğim kara güllerdi…ne tuaf…o güller soldu hiç açmıyor şimdi…
Sen gittin ya ben hiç kendime gelemedim. Bu satırlar sana beni anlatsın benim sana anlatamadıklarımı söylesin..anlatsın sana benim hiç bir zaman anlatamadıklarımı…anlatsın sana içimde köpüren sevda denizini...
Şimdi kim bilir nerdesin kimlesin…şimdi kim bilir mutlumusun.. Acaba sende beni düşünüyormusun…hiç anıyormusun ikimizi.. hiç dudaklarında ismim, yastığında kokum, teninde dokunuşumu düşünüp sende beni..sende biraz olsun beni anımsıyormusun… ben hep seni.. hep seni düşünüyorum hep sana ağlıyorum ben senin açını yüreğime resmini bastırıp avunuyorum…..
Bu gidiş öyle bir gidiş ki artık ben hiç yaşayamıyorum aldığım nefes sadece hayatta kalabilmek için…anlayamıyorum..yok bu acının ilacı…
Yokluğun çok zor…çok... Dön gel demeyi çok istedim gitme demeyide ama…benim ne yaptırımım vardı ki kaderin karşısında… Dilimi bağladılar haykıramadım..boğazım düğümlendi konuşamadım….sanki, gözyaşım sel, bağrım taş…beynim duman oldu, ardından sustum gözyaşlarım sevgim yetmedi seni durduramadım…gittin sen …sevgim yetmedi sana gitme diyemedi….
Hatırlarmısın son gecemizi…ellerin avucumdaydı….sımsıkı tuttun parmaklarımı..hep bir ümit vardı bende… ‘döneceğim birgün dedin bekle geleceğim yanına’ dedin ve götürdüler seni…ne bilirdim hiç gelmiyeceğini…
Sen gideli çok zaman geçti ben hala aynı yerdeyım ama..ama ….hiç değişmedim diyemiyorum, çok değiştim senden sonra…dönsende tanımazsın..belkide tanımak bile istemezsin beni…yok artık Güla Reş…kopardılar dalından…yapraklarım ayaklar altında…dikenlerim her zamankinden sivri ve artık zehirli…
Artık rüyamda bile göremiyorum seni… ne de bir haber var senden..nede bir sesleniş.. ben hala seni anıyorum biliyorum gelmeyeceksin ama kendimi avutuyorum…
Yüzümdeki tebesüm yanlız seni anarken gerçek…dalıyorsam uzaklara bilki sana gelmişim…bilki senleyim….Çok şey öğrettin bana sevmeyi ağlamayı, bakmayı…görmeyi…yürümeyi…koşmayı…coşmayı…cesareti.. davamızı..beklemeyi…sabretmeyi ama….ama seni unutmayı öğretmedin
Ama… ben senden sonra birşeyi öğrendim ayrılığın zaten ölümün ilk adı olduğunu…Güla Reş’in artık hiç bir avuca sığmadığını…ve siyah gülleri artık hiç sevmediğmi…
Yaşamıyorum ben sensiz… mezarım yok…olsaydı taşının yazdığımız son mektup olduğunu anlardın…. Kefenim yok…olsaydı giydiğim son gecelik olduğunu….toprağımında kapanan son sayfa olduğunu görürdün…rahat ol sevdiğim..
Artık hiç sevmediğim…siyah güller süslesin mekanını…ve bilki o güller sadece sana açtı..sende yaşadı..sende var oldu..
Kayıt Tarihi : 3.3.2007 10:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)