Gün kapalı güneş yok, kara bulutlar sarmış her yeri, zifiri karanlıkta kara toprağın üzerinde simsiyah taşların arasına karanlığa saklanmışsın, hayat yormuş siyah gözlerini, kim bilir ne derdin var, o simsiyah kömür karası gözlerin kapalı ve geceyi karartıyor sanki,
Açılınca gözlerin gecenin en siyah en mahrem anını bir kibrit çakar gibi, bir mum yakar gibi aydınlatıyor, ışıl ışıl sıcacık hisler kaplıyor geceyi,
Çevresini aydınlatırken gözlerin, bitiyor tükeniyor sanki, kibritin, mumun çevresini aydınlatacağım derken kendisinin yanıp tükenmesi, eriyip bitmesi gibi,
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Devamını Oku
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Yapmış olduğunuz yorum için çok teşekkür ederim sağolun Osman Akçay abim
Işığı siyahta arayan temasıyla
ve yazım tekniğindeki
mensur niteliğiyle
farklı ve güzel bir şiir okudum.
Tebrik ediyorum.
Kaleminize sağlık.
Nice şiirlere.
Esen kalın.
Saygılarımla.
Yapmış olduğunuz yorum için çok teşekkür ederim sağolun Osman Akçay abim
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta