______Şimdi gece mikroskobunda virüslerin yıldızı
______Kalbimizin iç açılarının toplamı kadar ağır
______En ergonomik merceklerin tekinsiz yakınlığında
______Çelişkiyi bitiren bir ölüm ısırığı kadar kızıl
-
Bir de kamyonları takip mesafesinden
Konuşmasak mı
Şimdi bu meseleyi;
Sonsuza kadar tedavülde kalacak
Bir anıya 1 metre kala!
Bakışlarına tekinsiz yakınlığından ve kimyevi
Mendilin,tevekkülün ve mor çentiklerin
Kaliforniya'da yazılan, Çin'de okunan
İstanbul'da salgın başlatan cümlelerle*
Konuşmasak mı Şu rüzgârı;
Hani şurada bekleyen;
bir yaprağın düşmesini
Şimdi şunu tekrar etsek?
Hep bir ağızdan yalnız ikimiz! :
'' Salisede beş bin devir. Beş bin duyum
Devr-i Bak Biz her yerdeyiz! ''
Konuşmasak mı
Akrabalığı olmayan iki rüzgârla
Bir elektron kardeşliğinde değişilen kanları
Yarasa radarlarında al-yuvar’lanan dumanları
Ana fikirlerin kavrayışı örttüğü verilerle;
İlk buluşmalardan atomları, kobay öpüşleri
Bir ücret öder gibi uyuduğumuz geceleri
Uyanık kalabildiğimiz bütün kâbusları...
Anlatmasak mı
Babalarını hafiften andıran çocuklar düzleminde
Anlamazlarsa
Tüm balkonları ve paradoksları alt üs ederiz
Kriz zamanlarında sıkmayız piyasanın görünmez elini
Bir kaptan daha denize açılır duasına güvenmeyen
Bütün menşe adları tamamen birbirine karışır
Sonra her seçenekte bir göçü zorunlu kılan
nabızlarıyla atların
Evrenin gama aralığı dışında uçan
filbahri kuşlarıyla
Az daha uzandık mı hele
Şu ekolojik dengenin kızıllığına
Bir yıldırımı renge bulayan
terkisinden, bir karıncanın
Az daha uzandık mı
Gökte bir ay gibi duran
Şuh cümbüşüne
ufoların..
Baldıran zehirlerin iğneleri kamış gibi emdiği;
Isırganların sera gazlarıyla beslendiği;
Bir alevden haber getiren
Şaman balinalar vakti...
Az daha uzandık mı hele
Şöyle esrileyin;
Eski parti adlarıyla süslü bir hayratın yıkıntısına
Geriye bakılacak bir zaman dilimi hiç kalmadığında
Bacaklarımız ağrırken konuşalım bunları
Tüm sırların ne kadar renkli ve yersiz olduğunu
Bir hırsız kadar el çabukluğuyla gümrah
Bir noter tasdiği kadar tükenmez ve yurtlu…
İstesek yine güzel hayaletler gibi
Ten belleriz boşluğu
Bak önümüzde uçsuz bucaksız baykuşlar var
Bak önümüzde en doğal yollardan bir seher..
Ama söz ver şimdi..
Burada bitecek bu nostalji.
Mola bitecek. Son bir hışım
Ha gayret !
Az sonra burnumuza değdi değecek
tavşanların kuyruğu
Yeminlerin ayak izlerine basmadan ve tövbelerin
Seçeceğiz en dayanıklı ülkesini kıymıklı hudutların
Gene ışıktı alevdi derken kesin unuttuk bir şeyleri !
Ardımızda bir koalayı, bir tazıyı
Ve bütün telaşları bıraktık
Heh!
Ne yani ?
O kamyonlar da iş mi şimdi !
Siyah camlı arabaların hiçbiri takip edemez artık bizi.
Kayıt Tarihi : 7.6.2024 08:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(*)''kur'an arabistan'da nâzil oldu. mısır'da okundu. türkiye'de yazıldı.'' sözüne gönderme
zekice, orijinal, çok dilli ve aynı zamanda lirik, meselesi olan derli toplu eserler,
buraya tekrar tekrar dönmek üzere işaret bırakmış olayım.
iyilikler dilerim
TÜM YORUMLAR (1)