biraz ıslanmıştı yalnızlık dün gece..
biraz da üşümüş,
varlığına dar gelen yokluğumla
utanmıştı da..
bu kadar kahkahayı duyunca yanyana
yer kalmamıştı karanlık gölgesine..
yakamozdan yansıyan sarı,lar olmasaydı;
açlıktan ölecekti nerdeyse.
bitecekti bu gücenik esir cinayet
sohbetleri..
yoo yoo
cinayet kinaye idi,
ki cinayeti;
insanın kişisel kalabalığındaki,
bir kaç kadehlik
''siyah baş ağrı''larıydı..
kimine vermediği bir değerle
kendi köküne ettiği küfürlerdi.....
şimdi:
boşuna yaltalanıyordu,
yokluğun
soluma vurmaya...
en olunmaz zamanlarda,
sanıyordu ki,
hep seninle olacaktı...
bi yanım hep seninle kalacaktı..
hırlı-hırsız bir ''an ''gibi
sanıyordu ki,
ben hep atacaktım teninde''tik-tak''.
ne çok yanılıyordu..
ne çok önemsiyordu yokluğunu..
bilmiyordu;
zaman büyücü bir lokmandı
sarıyordu her şeyi,
ve her şeyiii..
renkler değişiyordu...ışık yanıp sönüyordu..
hayat sürüyordu..yoktu ötesi.
ölüm kimlere rezerveydi! !
kiii;
zaman diyetteydi hep yaşamak,la..
şimdi ocakta bi tencere;
ister odun at altına,
ister söndür ateşi
...
aşk hep olacaktı....26/09/10/amasra/melek öksüz
Kayıt Tarihi : 28.9.2010 13:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yakamozlar dans ediyordu..insanlar kördü....ağlayan bi sarı denizde dolunay gelin kızdı..kınalar ellerinde..ağıtıydı fosforlu kırmızısı...26/09/10/amasra

TÜM YORUMLAR (3)