Siyah Beyaz Şiiri - Ergün Bilgi

Siyah Beyaz

Sahi
Yıldızlar nerde bu akşam
Nedensiz vurgunlar sarıyor içimi
Ve içiyor karanlıklar
Mübarek bir vakitten damlayan gecemi
Gelgitlerle uzaklaşıyorum kendi kıyımdan
Çaprazlama darbeler vuruyorum resimlerime
En mavilerim de soluk
Ve bir o kadar da soğuk
Simsiyah bir kuzgunun gagasında renklerim
Gözlerim,
Gözlerim seni arıyor
Kaybolmuşum yokluğunda
Varlığını verir misin bana

Sahi
Yıldızlar nerde bu akşam
Masal firarisi devler mi geziniyor şehirlerde
Yoksa
Ay yüzlüler mi yanıyor lacivert gecelerde
Ay ışığından düşüyor bir kadının gamzesiz gülüşü
Ve ağır ağır ölüşü
Bembeyaz bir kırlangıcın
Hüdhüdler geçiyor penceremden
Yorgun
Solgun
Durgun
Süleymanın gözlerinden düşüyor
Belkısın yaslı bir gülüşü
Ve üşüyor çıplak ayaklı bir çocuk
Kıblenin en güneyinde
Kabe simsiyah
Bembeyaz ihramlarsa Arafatta…
Arafta kaldım
Bir kez daha tutuldu gözlerim
Ve Yusufu özledim
Gözlerini verir misin bana

Bir süvarinin simsiyah atı beliriyor yokuşta
Bir aslan avcısı
Bir cengaver…
Yahut bir zülfikar ağzı parlar bakışlarımda
Oysa
Bakışlarında kopardı kıyametler
Nerde ağaçları kökünden söken
Kumdan fırtınalar koparan sesin
Nefesin…
Sonra simsiyah dağlar çöküyor üstüme
Yanık çöl gecelerinde
Altında kalmışım
Kudretini verir misin bana

Sahi
Yıldızlar nerde bu akşam
Kıvrımlı yolların ortasında ıssız bir adam
Gerisin geriye düşüyor
Heybelerinde dürüm dürüm
Cürüm yüklü kervanlardan
Bırak
Tırmansın kervanlar ateş dağına
Ben dost bilip sığınmışım sana
Yıkılmış kıyımlarda
Tüm kıyamlarım
Enkazında kalmışım
Ellerini verir misin bana

Bak, ışıklar kamaşıyor
Lahuti bir selanın saba yankısında
Ve başlıyor ebediyete sonsuz bir yolculuk
Yüreğini,
Yüreğini verir misin bana
Döne döne gecenin burgacında
Felç oldu cesedim
İstesem ruhunu,
Ruhunu üfler misin bana

Ergün Bilgi