Siyah beyaz hayatımızdaki tek renkli şeyler çantamızdaki boya kalemleriydi. Onluklarımız bile siyah beyazdı; okuma yazmayı kara tahtanın üzerindeki siyah beyaz hecelerle öğrendik. Kışın sokaklarda soba dumanlarından kalan is kokusu sarardı genzimizi.
Gündüz annemizin elinden tuttuğumuz uzun tüp, yağ şeker kuyrukları.
Madende çalışmış olmak gerekmezdi kömür karasına bulamak için yüzümüzü. O zamanlar olmayan doğalgazımızın yerinde tutan sobamıza taşıdığımız kömürlerdi.
Daha renkli televizyonlar hayatımıza girmemişti. Mahallece toplanıp gittiğimiz açık hava sinemalarında izlediğimiz filmler bile siyah beyazdı.
Yeni almak diye bir şey en fazla senede bir kez olurdu; o da şanslıysak ki biz büyüklerimizin eskisiyle büyüyen çocuklardık. Abimizden kalan eski ayakkabıları kardeşimize bırakmak için annemizden bir sürü papara yerdik: top oynama, su birikintisine basma, koşma, düşme…
Biz sokakta oynardık; rengarenk parklarımız yoktu, toza bulanırdı elbiselerimiz, gri olurdu.
Sokakta yaptığımız tek kale maçlarda oynadığımız siyah beyaz topumuz vardı. Arada bir patlayınca mahalle bakkalına götürüp dikiş attırdığımız...
Gelen misafirlere vakit geçirmek için gösterdiğimiz albümlerimiz vardı; bizim siyah beyaz resimlerle doluydu.
Ne demişti şair: “Biz büyüdük ve kirlendi dünya.” Biz büyüdük, rengarenk oldu hayatımız; siyah beyaz hayatımızdaki samimiyetimizi kaybettik. Biz renklere büründük ama artık biz değiliz.
Samira
Samira SamiraninsiiriKayıt Tarihi : 26.2.2025 21:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!