Ve elbette
Ağıt yakıcıların kazara yanınca elleri
hemencecik akıllarına düşüverdi
Pervane misali yanan
Siyah Ateş Ülkesi!
Sonra bir şair haykırdı
karanlıktan yeraltından:
EEYYYYY! BARBARLAR!
Sizin de sofranız var mı dostunuza sunduğunuz
Sizin de dostunuz var mıdır sahi
Ömrü hayatınızda bir şiiri sevdiniz mi
Sizin de karınız var mı, karınızın da kirli mi elleri
Var mı "seni seviyorum" diyebilen sesi
Anneniz bilir mi ne iş yaptığınızı
bilseydi der miydi "kolay gelsin" diye
uğurlarken ardınızdan
der miydi sahi?
Sahi çok mu çirkin yüzünüz
Elleriniz kadar çirkin olamaz hiç bir yüz
Siyaha dönmemişken daha gökyüzünün renkleri
Aynı mahallede çocuk saflığımızla patlak bir topun peşinde koşarken
Hiç bir leke sıçramamışken alnınıza henüz
Kapı bir komşu muyduk yoksa
Anneniz lokma mı dağıtırdı ölmüşlerinizin canına
durur muydu duvarınızda bir şahmeran resmi
Sahi ne görürsünüz rüyanızda, rüyanız var mı
Bir hayvani haykırış yırtar mı göğsünüzü kan uykularda
Mazlumun son gecesi o gün yeni mi başlar sizinki
Ateşi insanla, insanı ateşle besleyen Zebani!
Var mı kapınızda gözetleme merceği, korkudan kararan
Sinmedi mi üstünüze başınıza kokusu yanık tenlerin
Lanetli bir kavmi sürüklersin ardından, geleneğin bu senin
Sizi tanıyorum münafıklar münafığı, karanlığa tapan
Siyah bir ateştir alnınızdan çıkmayan
Aydınlanır bu ateşle mağaran
Nasıl utanıyor zebani, siz barbarlardan,
Sahi size başka iş bulmalı, soyumuz yokolmadan
Ahh! Siz!
Uyuyamayacaksınız!
Siyah Ateşin laneti üstünüzdeyken
Ve sizin trajediniz tanrısız bir yalnızlıkken
kirliyken kirletirken iktidarınız
üşüdükçe ruhsuz ruhunuz
besleyeceksiniz ateşi, bir zebani telaşıyla
yaranmak için efendilerinize
atacaksınız ateşe evlatlarınızı bile
Ve işleyeceksiniz bir ülkenin bilinçaltına, bilinçüstüne
"Bizden olmayanın katli vaciptir" diye
Eyy Cellat! Başka bir iş bulmalı size..
VE KIYAMET!
Her zaman büyük rüyalar peşinde koşacak kanatları olanlar
Anka Kuşu, Simurg,Külrengi Turnalar
Koşacaklar, uçacaklar, yanacaklar
Siyaha dönüşecek havada harlanan
Kara dönüşecek kan, duman
Üşüyerek geçecekler bir yangının ortasından
Keremlerden Aslı kalacak küllerinden doğan
Acının eşiğini,sabrın taşıyla aşan
bıçak kemiğe dayandı, seslendi başucumdan
"göğe yükselen İsa aşkına
söylesin Meryem!
şimdi değilse kıyamet ne zaman? "
Kayıt Tarihi : 21.3.2015 22:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!