Yaktın beni
Gece rüyamda çıra oldum, yürek çıra can çerağ
Bir başka geceyi anlamak için, can çıra canan çerağ
Kâh ferişte, kâh peri, kâh huri yanardı, Bazen melek
Kâh kamer, kâh güneş, kâh Rahşan müşteri oluyor çerağ
Rengarenk Zülfü parıldar, dem dem yüzünü gösterir
Yalansın Yâr
Ben bir damla ıslak aşk idim gözlerindeki deryaya düştüm,
Yuvasız bir kuş idim göğüne hasret ile kanat sürdüm,
Kalbim şimdi balık gibi ağından kurtulamaz,
Gözlerim bir mum gibidir sonuna kadar yanarım kül olur sana.
Yeniden sevdam
Çemen yeniden sarardı ötüşen bülbüller gelsin,
Kalbim bugün hasretinden sarhoştur yasemin kokusu gelsin.
**
Eğer meylin varsa bize abi hayata ne gerek,
Leb-i lâl-i dudağından ilelebet hayat gelsin.
Yine Seninle
Gözlerim kök salmış senin toprağın içindeki güzelliklere ,
ne topraktan geçer gözleri ne de gözlerinden .
ne istediğini bilmez deli divane gibidir yüreğim ,
Yırtık Zaman
Zaman ismi verilmiş bu eski kitaba ,
Yaprakları yırtık doğru okuyamazsın .
İnsanların hayatını anlatan bir roman gibidir,
Başı sonu eksik okusan da anlayamazsın .
Gözüm seninle saf tüttü
Seninle beraber yol tüttü
Bir baktım o yol belirsiz
Anladımki aşktır düşmüş gönlüme
Şiwan Ali Yilmazdağ
Yokluğun
Her can gider bu dünyadan sen al canımı Azrail gelmeden,
Halka- i zülüfüne tak beni Eyle beni son nefesten.
**
Kalmadı hoşum aklım gençliğim gitti elden,
Hurşit- i ruhsarın yakıyor alsın canimi alsın benden.
Yücedir Gönül
Ruhuma huzur katan hazlarıma Nihan karanlığında gönül,
Yani benimle yarin arasında tercümana gönül.
*
Feleğin arşı, Nur yüzlü aşıkların hatırına eğilmiş,
Üstüne bas yedi gökten yücedir al işte sana gönül.
Yüzündeki Bağ
Ey afet-i niyazsız ey ağır naz ey gamze dar,
Müjganın kalbimi nişan almış deler bir ok gibi deler.
Nigân diden öldürücü ya mest eder yahut harap,
Zülfün kement misali bağlar ne şeyh dinler ne de sual.
Zahit
Tutulmaz orucun burada Mecnun ,
Sahralara dönmeliğim kıblem buhara ,
İskender gibi döndürdü bu çarkı ,
Kral tanımaz dert verir dara .
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!