Düşün nasıl ki bir köle efendisine bağlı kalıyorsa
Ve nasıl ki bir rüzgar gideceği yeri keşfediyorsa
Ya da nehir yatağı suyunu sadıkça ulaştırıyorsa
Ve Tanrı güneşi dünyaya nasıl bağışlıyorsa
Öylesin sen de
Senin de tenin tenime değmeli
Geldiğimde sen de gitmemelisin Selenda
Hayatın boyanmamış paslı ranzalarında
Hani boyalı umutlar gibi hep olmalısın Selenda
Veresiye bakışlarında bitmeliyim,sen olmalıyım Selenda
Sabrın yüceliği karşısında ışık titremeli
Önünde melul mumlar gibi erimeliyim Selenda
Seni anlatacak sözcüklein tükenişi beni korkutuyor
Sanki...
Misisipi nehri kurumuş
Ağrıdağı hiç yok
Mariona çukurluğu çoktan dolmuş
Ve sözcükler sahnede zavallı figüran rolünde
Yanımdan geçerken çarpıldım
Yanımda otururken toplandım
Yanımdan giderken çıkarıldım
Yanımda görmeyince bölündüm
Kahretsin pisagor,öklit
En sonunda sıfır kaldım.
Uzun uzun upuzun bir yerdeyim
Noktasızım virgülsüzüm
Koşuyorum sana,koşuyorum ünlemsiz koşuyorum
Arada bir dalıyorum
Kalem oluyorum
Kağıt oluyorum
Merak edilecek hiçbir şey kalmadı artık dostlar
Onsuz'luk on üzerinde on acı
Ya unutmanın da bi hiyerarşisi olmasaydı
Ya da böyle sadık kalmasaydım duvarımdaki o azrailime
Hayaline putperest gibi taptığım
Üçyüz atmış beş günün ve altı saatin ne değeri olurdu acaba
Kusursuzca terk et beni
Öyle acımasız öyle dokunaklı
Adımlarında tükensin herşeyden yoksunluk
Herşeyden mağdur
Kordinatsızca bırak beni
Sokak lambalarının cimri aydınlığında büyüsün yanlızlığım
Ateş,koynunda büyütür yalnızlığı
Işıksız şehirler gibidir görünen herşey
Ve öğrenirsin...
Dışarıdaki nofrost tipi insanlardan
Sevginin çoğulcu demokrasisini
Öylesine çelişkili
abbas bey sıırlerınız cok guzel eskıdende guzeldı
merhaba hemşerim ilk defa bu sitede bir siverekli hemşerime rastladım ve çok sevindim inan şiirlerini de okudum güzeller benimle iletişim kurmak istersen bana yazmaya çalış olurmu selamlar ha bu arada ben siverekte oturmuyorum ayrılalı uzun zaman oldu selamlar
GELİRMİSİN
Bi ...