Rüzgarın gönlümde güllere gerek
Toprağın bedenime sıcak bir kucak
Yıldızların nöbet vakti bitmeden evvel
Şiir Ulu Camide kutlu bir ocak
Gönlümün ezgileri Selçuklu küheylanı
Sarığım Gökmedresede asılı kalmaz
Divitime helaldir yüreğimin kanı
Müderris geç kalsam dersine almaz.
Sularının rengi duru aşk için
Donduran ayazın zalim ahengi
Denizleri acıyla kıvırdı gözlerin
Yürek bileğlenmiş kılıçlar dengi.
Adsızlığın beni sana getiren
Yarenlik vaktinde gurbet tortusu
Toprağın cezrini kabristanda bul
Tüter çobanlarda Veysel kokusu
Dağlarında nice Ferhatlar vardır
Nakış nakış eriyen gurbetler vardır
Sivas acı doğar acı doğurur
Darağacına gelen ifratlar vardır.
Yüreğimi hüzne bağlayan şehir
Kızılırmak gibi çağlayan şehir
Pir Sultan göynümüşlüğüyle ağlayan şehir
Gizli sevdalarda başak veren bağ
İpek seccadedir ölüme dokunsam
Öylesine yumuşaksın benden uzakta
Sıcak korkularda irkildiğim an
Ah, selvi gölgelerinde konuklasam
Baharı emziren ümiidi vuslat
Yakar en zalim barikatları
Yunus'u buğdaya götüren alıç
Sivas şafağında himmete kanat
Kızılırmak gönlümce okunan varak
Gariplikle Yılldız dağının hüznü
Ben gurbette sana üşüyen yalnız
Topla güneşi Sivasta ruhumu yak
Bir gece ansızın çatlar aşığın sabrı
Aç kollarını doruklara bak
Gel dese pirim yola yoldaş olurum
Garip bir ağıtla yalın yapıldak
Şiir yüreğin acı sevdası
Muradım ölümde duymak Sivas'ı
Garipliğin erdemiyle ışık saçan pir
Al beni sılaya Şems-i Sivasi.
Kayıt Tarihi : 29.12.2007 19:15:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
baki selamlar
baki selamlar
Bu Şiirle ilgili benimde sana bir süprizim olacak bekle.
Selam ve saygılar
Muradım ölümde duymak Sivas'ı
Garipliğin erdemiyle ışık saçan pir
Al beni sılaya Şems-i Sivasi.
Aslen sivaslı oldugum için öncelık gözüm bu şiire takıldı hayel gibi şimdı hatırladıklarım çok oldu görmeyeli güzel bir çalışma olmuş gönlünüze sağlık sevgilerr
TÜM YORUMLAR (4)