“ Kızılırmak parça parça olasın
Her parçanı bir diyara salasın
Sen de benim gibi yârsiz kalasın
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı beş karış pullu gelini.”
Kimmer, Medler, Persler, Büyük İskender
Pontos, Kapodokia, Roma, Bizanslar
Sasaniler, Emeviler, Abbasiler
Sivas’ta yer yer el değiştiler.
Emir Tutak, Emir Artuk fetheder
Devlet kurar Emir Danişmentliler,
Sultan Kılıç Arslan, Selçuklu Beyler
Eser bırakır İlhanlı sevgiler.
Bin Dört Yüzlerde dört bin muhafızı,
Diri diri yakar Timur arsızı.
Sivas bir ölür, bin dirilir sızı
Dört Eylül Günü Sivas’ta KEMALLER.
Bin dokuz yüz on dokuz’da Sivas’ta,
“Sivas Kongresi “millet ile başta,
“ Vatan Bütünlüğü “ ele alınır,
İşgalden korur ihtiyarla gençler.
Öyle güzel Şehir temiz havası
Dağları yemyeşil türkü havası,
Acıyı bal eder ozanın sazı,
Kongre Hanı’nda barışı söylerler.
Turnaların gelir, konar, göçer mi?
Yaylalardan soğuk suyun içer mi?
Gelinlerin, türkü mani söyler mi?
Hayran kaldığım İL, beni büyüler.
Kadını kadın can, adam’adamcan
Vatan bütünlüğü Darüşşifa’dan,
Her biri bir sevgi, her biri vatan,
Cumhuriyet başlar, büyür sevgiler.
Binleri kucaklar bu destanımız
Nazır’ım gez de gör, var imkânımız,
Özde yaşayan SİVAS, mekânımız,
Kızılırmak’ında bereket döner.
Kayıt Tarihi : 26.7.2010 21:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirimin Öyküsü:Yıllardır merak ettiğim bir ildi Sivas.Nasibe bakın,altmış dört yıl sonra oğlum Çağrı’yı, Ümmi Gülsüm ile nişanlamak için Sivas’a gittik.Sivas’ın Doğanca Köyü.. Senelerce içimde saklanan sevgi yeşermiş oldu. Çevreyi ve o çevrenin insanlarını gördüm. Çok Candan çok samimi Çok çok sevgi dolular. Dede, nine, ana, baba, dayı amca, hala, teyze ve kardeşlere yaklaşımları olağanüstü.Komşuluk ilişkileri harikaydı.Sevginin kaynağı onların ta yüreklerindeydi.Öyle huzurlu öyle güler yüzlü öyle misafirperverdiler.Gönülleri iman doluydu.Cömerttiler.Olgundular.İyiliği güzelliği çok iyi biliyorlardı.Hayran kaldım Doğanca Köyü’ne. Komşu köylerden gelen misafirlerine… Bin bir türlü çiçek açtı gönlümde.” Nerede o eski köylüler! “ diyenlere inat şimdi burada Doğanca Köyünde. Umut, insanlık, onur, Doğanca Köyünde. Rüzgârlar kötülükleri alıp götürmüş. İnancı ve insanlığı getirmiş. Bir sevgi çeşmesi gibiler.Sevgi suyu sunuyor ve sevgi türküsü söylüyorlar.Öyle hürmetkâr ve öyle itaatkâr in- Sanlar. Böyle bir köyde öğretmen olmak isterdim..Zira çok yaşlandım.Gidemem ki…Kızılırmak ve Madımak türkülerinizle baş başa bırakıyor göz yaşlarımı buğday tarlalarınıza emanet ediyorum.Demir çelik fabrikanızı gezemediğim için üzgünüm.Ya nasip. Dönersem gezeceğim. Yüreğime işlenen nadide bir sevgisin SİVAS. Sivas’ı sevdim, seveceğim. Buradan Doğanca Köyü vatandaşlarına ve Sivaslılara sevgi saygılarımı gönderiyorum. O.Yaylaların çiçekleri gibi sevgili ve seven olmalarınızı Tanrımdan niyaz ediyorum. Dostça kalınız. 20 Haziran 2010 Çağrı – Ümmi Gülsüm. Nişan günü- Doğanca Köyü- Sivas Nazır Çiftçi / Ankara / 26.07.2010
![Nazır Çiftçi](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/07/26/sivas-38.jpg)
TÜM YORUMLAR (4)