Bağrı kurşunlarla, süngülerle delik-deşik edilmemiş
Yüzü tank paletleriyle yırtılmamış
Ormanları kesilip yakılmamış
Tarlaları, çayırları
Doyasıya yağmura doymuş
Başağı, tınazı sapsarı
İnsanları
Pusulasını şaşırmamış
Yürekleri
Gözleri kör olmamış
Hepsi
Mazlumların yanında olan
Nice güzel bağlarında
Bülbüller öten
Dağlarında nazlı ceylanlar seken
Akışlarında bin bahar olan
Sevda gibi çoşkulu
Tüm nehirleri gürül gürül akan
Aldığım her nefeste
Hasretini koynumda beslediğim
Sevdiğimi haykırdığım, topraklara gömün beni
Kurdun, karıncanın, yılanın yuvaları yakılmamış
Hoyrat ellerle bağları, bostanları
Tarumar edilmemiş
Dağlarına duman
Şakaklarına kar düşmemiş
Al narı
Sarı zerdalisi
Koparılmamış
Başağında
Beyaz, esmer buğdayı Yolunmamış
Sunaları
Kekleri
Güvercinleri vurulanmış
Pervasızca dövülen
Katledilen
Çilekeş kadınları, kızları olmayan topraklar gömün beni
Sarın yaramı sarın, al yazmayla, beyaz tülbentle
Kofik kenarından sarkan zulüflerle
Gün doğumndan
Gün batımına kadar
Her an
Berfin'i
Ayşe'si
Hasan'ı
İnsanca yaşadığı
Hoyrat, lanet olan
Cinayet işleyen ellerin
Kan kırmızı utancını olmadığı
Özgürlüğün, umudun tadında olan
Gözyaşlarını dökülmediği, şivansız topraklara gömün beni
Mehmet Çobanoğlu
19.01.2021
İstanbul
Kayıt Tarihi : 19.1.2021 16:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!