Siti Ana, Vizontele Rıfat...

Bahtiyar Arslan
120

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Siti Ana, Vizontele Rıfat...

çamurlu evin içinde
loş bir ışık altında oturmuşlardı
siyah beyaz vizontelenin önünde...

bayramlıklarını giyinmişlerdi insanlar
genç kızlar gelinliklerini
şaşkın şaşkın bakıyordu, haylaz mı haylaz çocuklar...
eee...kolay mı
ilk defa göreceklerdi radyonun canlısını...

'susun açıyorum' dedi, Deli Emin
ve düğmesine bastı vizontelenin...
'iyi akşamlar ' dedi vizontele
'iyi akşamlar ' dediler hep bir ağızdan
hallerine kendileri de güldü...

vizontele konuştu...
Kıbrıs diyordu
savaş diyordu
ölüm diyordu
üç asker şehit oldu diyordu...

Üstteğmen Mehmetçik diyordu
Çavuş Mehmetçik diyordu
Er Rıfat.......... şehit oldu diyordu...

vizontele konuşuyordu...
oysa kasaba da hayat çoktan durmuştu
insanlar içlerine gömülmüştü...

vizontele konuşuyordu...
Kıbrıs, asker, şehit diyordu
insanlar susuyordu...

vizontele Rıfat diyordu...
Siti Ana susuyordu.
vizontele Rıfat diyordu
Siti Ana'nın yüreğinden kan damlıyordu.
vizontele Rıfat diyordu
Siti Ana kendi içine gömülüyordu...

vizontele Rıfat diyordu...
Tanrı'ya dayıyordu omzunu Siti ana,
ellerini kapının eşiğine sürüyordu
Rıfat' ı çiziyordu duvara...
sıktı avuçlarını Siti ana
karıncalar dolaştı parmak uçlarında
tırnaklarının arasına gizlendi Rıfat...

vizontele Rıfat diyordu...
Siti Ana bağıra çağıra Rıfat' ı doğuruyordu
her doğumunda vuruluyordu Rıfat
kana bulanıyordu eli yüzü...
Rıfat anasının ak sütünü emiyordu...

Rıfat emekledi, gı dedi
Rıfat yürüdü, anne dedi
Rıfat koştu, baba dedi...
çırılçıplak çamurlu suya atladı
damdan düştü Rıfat, yıldızlara bakarak...

vizontele Rıfat diyordu...
Rıfat ağaca tırmanıyordu
ellerinde incir, eline yüzüne bulaşıyordu balı,
Rıfat ince bir gül dalı...

vizontele Rıfat diyordu...
Rıfat ayaklarına dolanıyor
oradan da omuzuna tırmanıyordu Siti Ana'nın
yüzünü yalıyordu Rıfat
yarısını alıp götürüyordu yüzünün...

vizontele konuştu, Siti Ana sustu
vizontele konuştu, Siti Ana ağladı...
kınalı parmaklarını yumruk yaptı
duvarı yumrukladı...
ağardı kınalı saçları
Rıfat gözyaşı ile saçlarını taradı...

vizontele konuştu...
Siti Ana gözyaşı ile yıkadı Rıfat' ı
Rıfat beyaz kefene sarıldı...

vizontele sustu...
Siti Ana ipek beyaz kefenle
çamurlu evin, çamurlu damında namaza durdu...
rüzgar dolandı kınalı saçlarında
gökteki pırıl pırıl yıldızlar sardı yarısını...

Siti Ana öne eğildi
Rıfat eline kapandı...
Siti Ana çamura gömdü yüzünü
çamur oldu yüzü gözü, dua çamur
Rıfat gözyaşını içti...
Siti Ana dua etti, Rıfat yüreğine düştü...
Siti Ana eli karnında doğruldu
Rıfat sancılandı, tekmeledi karnını
tırnakları içine battı...

Siti Ana sağa çevirdi yüzünü
Rıfat öpücük kondurdu çizik yüzüne...
Siti Ana sola çevirdi yüzünü
Rıfat ağladı hüzünle...
Siti Ana göğe kaldırdı yüzünü,
yıldızlar utandı, gece utandı
Rıfat ağladı...
saçlarına yıldız düştü Siti Ana'nın
kınalı saçı yandı
Rıfat gülümsedi...
rüzgar, beyaz ipek gelinliği yaladı
Rıfat yandı...

vizontele konuştu...
Rıfat, Siti Ana'nın gözlerine gömüldü...

vizontele konuştu...
Deli Emin'in güvercinleri taklaya durdu
taklalı taklasız
tek tek düştü ölüleri dağlara...

vizontele sustu...
Siti Ana ipek beyaz kefen içinde
kaldırıp başını gökyüzüne ağladı...
bir rüzgar esti
çamurlu evin kapısını, penceresini, damını öptü,
Rıfat rüzgarda yitip gitti...
yıldızlar tek tek yer değiştirdi
gece oldu Rıfat
Siti Ana'ya yıldızlar arasından göz kırptı...

gece sustu...
Siti Ana'nın saçları sarı papatya tarlası
içinde koştu Rıfat, kopardı birini
sevdiğine verdi, sevdiği, yarasının kabuğu...

saç dipleri acıdı Siti Ana'nın, kanadı
kar yağdı lapa lapa oldu saçları
sarı papatyalar ağladı...
gözyaşı
beyaz
ipek
kefen
rüzgar oldu, Rıfat...

Siti Ana, Deli Emin, Vizontele Rıfat
çıktılar dağın yamacına
gölgesine sığındılar yüreğinin...
Deli Emin vurdu kazmayı toprağa
Siti Ana'nın yüreği yarıldı,
dağ bağırdı acıdan...
Deli Emin toprağı eşeledi
Siti Ana'nın yüreği kanadı
dağ çıldırdı...
yatırdılar usulca torağın ortasına, Vizontele Rıfat' ı
Siti Ana'nın yüreği mezar
dağ kanlı mezar...
kapattılar toprakla üstünü
yüreğini kapattı Siti Ana
dudağını ısırdı, kan damladı
dağ ağladı...

vizontele toprakta
Rıfat, Siti Ana'nın yüreğinde gömülü...
Siti Ana dağın içinde
dağ, içinde Rıfat' ın...

vizontele sustu
Rıfat sustu
sustu Deli Emin
Siti Ana ağladı... sustu...
Rıfat uyudu...

Rıfat' ın sevdası yara kabuğu...

ben sustum...

Bahtiyar Arslan
Kayıt Tarihi : 14.10.2005 22:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İshak Özlü
    İshak Özlü

    bende sustum dostum bende..baştan sona bir bütünlük içinde çok güzel bir şiirdi.verdigin mesajlar boşa gidecek cinsten değil.Sevgi ve selamlar.

    Cevap Yaz
  • Burhanettin Akdağ
    Burhanettin Akdağ

    vizontele sustu
    Rıfat sustu
    sustu Deli Emin
    Siti Ana ağladı... sustu...
    Rıfat uyudu...

    Rıfat' ın sevdası yara kabuğu...

    ben sustum...
    Bunca acı ve üzüntü karşısında ben de sustum.

    Tebrikler, akıcı ve düşündürücü şiir.

    Cevap Yaz
  • Eylül Bahar*sairlerbirligicom
    Eylül Bahar*sairlerbirligicom

    Çok güzel bir şiirdi...Çok duygulandım...
    Evet Susmak gerek...
    Sıra yüreklerde...!

    Yüreğine sağlık...

    Cevap Yaz
  • Duygu Bedir
    Duygu Bedir

    Güzel bir çalışma...Tebrikler yüreğe...Sevgiler

    Cevap Yaz
  • Sengül Acar
    Sengül Acar

    İnsan sevdiğine yarasını verir mi demişti kız oysa Rıfat canından bir parça vermişti...
    Rıfat'ın sevdası yara kabuğu...
    ben sustum...
    Bize de susmak düşer, bu güzel yüreğe teşekkürler, hissettiği ve hissettirdiği için, sevgilerimle...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Bahtiyar Arslan