Sitemler Dönerken Aşk Ağlıyordu

Yalnızlığımın sokak lambası yanmıyor ela gözlerin yokken
zamansızlık aynasında taranmıyor beyazlanan saçlarım
sensizlik sarkacında uslanmıyor arzularımın suları
gözlerin ve sözlerin olmalıydı işgal altındaki yüreğimde
Umudun titrek tellerinde beni çalmalıydı kaderin
hüznünün kaz dağlarını sarıkız’la devirmeliydin ben ovasında
Beni damlaların dağıtırken ıslanmalıydın yaramın üstüne
Kalp yarası bakışlarında kalakalmalıydım an_kara düşlerinde
sivas yollarında sis var,Ankara ‘da is var yüreğimde kış var
Ben hangi varın aşk artığıyım gülüm
artık tüm aşk mevsimlerin sıcağı olmak istiyorum
Artık yakılmak istiyorum “buda” özlemlere
Ganj’ı kirletme ilmi Gandhi berraklarım yücelirken

yüreğim yüreğine kardeş gibi acılı ve uzaktan yamalı
sökük sökük yaptı güzeller
bükük bükük boynu taşıyor cemalim
gel desem hangi tutku deseninde şimalin
yalan dokuyan içimin sesinde var mı vebalin
akan damlalara sorulmaz neden ona akıyorsun
zaman yaralı yüreğim bombasını büyütürken
sitemler ve vedalar üstünde kanayacağım hep
del ettiğin gönlümün uzamış anlarında anacağım seni hep
sensiz bıraktığım beklemelerin yıldızlarından öpeceğim hep
sonsuzluğun masum hasretlerinde ömür ömür büyüyeceğim hep
yitik bir geleceğe kav olup kaknusumu kendimle yakacağım
ben aşkın aleviyim, dersimi içimde ateşinden aldım

uğruna güzeller öldürdüğüm aşkın sırp kasabayım
damlalarını mostar’da akladığım fırat’ın sevi aslanıyım
ormanlarına geldim ürkek ceylan gibi yoksun yoklarımda
yarım kalmış bir aşkın şirinden içmeye
son kez yiğitlik tacımda ömrüme zelal akışlar sunmaya
dahası kendime geldim,seni yeni anlayan kendime