Hayatım bölünmüş sevda masalı,
Kaf Dağı ardında fallara kaldım.
Ayağı çarıklı eli asalı,
Dervişim duraksız yollara kaldım.
Gezerken Leyla’nın ayak izinde,
Umutsuz bırakır, durmaz sözünde,
Hasret denizinin hırçın yüzünde,
İpleri çürümüş sallara kaldım.
Yanarak seçmişim ateş yolunu,
Gönlüme mürekkep yaptım külünü,
Azada yanaşmaz Leyla kulunu,
Zincire vurulmuş kollara kaldım.
Dedim ki, ne olur, sevdayı tanı,
Âleme yayıldı aşkımın şanı,
Gönlümden soyarak ipek kaftanı,
Yaması sökülmüş çullara kaldım.
Gün vurdu adımı yazdığı buza,
Gümüşten saçımı tel yaptı saza,
İnatçı siteme, tükenmez naza,
Sevdayı bilmeyen dillere kaldım.
Kaptanı olduğum hüzün gemisi,
Güneşi bulmadı, yarmadı sisi.
Ezansız imamsız sevda camisi,
Önünde dilenip, pullara kaldım.
Kayıt Tarihi : 8.4.2011 17:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gümüşten saçımı tel yaptı saza,
İnatçı siteme, tükenmez naza,
Sevdayı bilmeyen dillere kaldım.
Sevgili şiir dostum ve değerli arkadaşım Mehmet bey kutlarım bu duygu dolu güzel şiirinizi. selamlarımla.
TÜM YORUMLAR (8)