Sen, hiç yazılmadın ayrılığın satırlarına.
Hiç durmadı doğan günün şafağına karşı yüreğin
Sen, hiç aldanmadın esen rüzgâra
Gerçeğin adı
Sen, hiç yalan olmadın
**
Şimdi bakıyorsun resimlere,
Tıpkı bakar gibi güneşine ikindinin
Neler aldı götürdü senden, saçlarındaki o dalgalar
Bir bilsen
Artık uzak sana sesimdeki diz çöken yankı
Duysan bile inanma sakın,
Ve şimdi ardımdan,
Unuttuğun yerde kalıp, adımı
Bir dilek tut kâinata inanıyorsan
Adını nergis koy, korkma erguvan koy.
İstersen içinde sakla, aldat kendini
Aldan ve tükendikçe,
O büyük yalan
İstersen sussun dudakların,
Ağrıyan bir tövbenin gölgesine
Bil ki, bundan böyle
Değiştiremezsin artık hiç bir yazılanı
Değiştiremezsin artık hiç bir yalanı
**
Bilmezsin,
Kaderimi ayakta tutandır sana yorgunluğum.
Bak yine,
Omuzlarıma vurdu batan güneşin sanıcısı.
Yüreğimde adı konulmamış volkanlar
Uyku bile gözüme, yağmura bürünüp yağar
Sabah, duman kokusuyla uyanırım hatıraların.
Keskin “adın” gibi,
Ve ölüm tadında doğar öksürüklerim.
İşte böyle
Bir dilek tut kolaysa şimdi.
Adını “sen” koy istersen.
İstersen adını ben koyayım
Değişmez nasıl olsa sitemin tadı.
Zaten ne de,
Feleğe bir yakarıştır, acıyıp gülmen
Ve öfkelendikçe tükenen, imrenen kendine
**
Ama ben, azaldım zaman çaldıkça senden.
Bilmedin ki, ömür bittiğinde ayrılıkta çeker gider.
Dileyemezsin sabahı,
Bilmedin ki, en büyük düşmanıdır kara toprak sevdanın.
Bilmedin ki, unutan sen değildin aslında
Unutan yazıldığım satırlardı
Sen, hiç yazılmadın zaten
Çünkü biliyordun tüm yalanları
Çünkü sen,
Hiç yalan olmadın
***
Kayıt Tarihi : 12.7.2019 09:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!